Ürünler tasarladık ve kimyasalları milyonda bir parçacığına kadar analiz ettik. | TED | لذا قد صممنا منتجات وقمنا بتحليل المواد الكيميائية وصولاً إلى أجزاء من المليون. |
Bu egzersizi özellikle imkansız olmadan zor olacak şekilde tasarladık, aslında form seviyemizi yükselten diğer pek çok egzersiz gibi. | TED | صممنا هذا التمرين خصيصًا ليكون تحديًا متوسطًا، لكن ليس مستحيلًا، كمعظم التمارين التي تُحَسِن لياقتنا البدنية. |
Parçaları tasarladık ve hataları düzeltmeye giriştik. Ve yaklaşık 5.000 harflik bir DNA molekülü elde ettik. | TED | لقد صممنا هذه القطع، ومررنا بالتصحيح الذي عملناه، وحصلنا على جزيء حمض نووي من حوالي 5،000 حرفاً. |
Kararlıyız, Kararlıyız. | Open Subtitles | صممنا |
Bizler de yaptığımız dizleri marketteki neredeyse bütün dizlerden daha iyi bir hareket açıklığına sahip olacak şekilde dizayn ettik. | TED | وقد صممنا هذه الركبة لإعطاء أعلى مجال ممكن للحركة أفضل من أغلب الركب الاصطناعية الموجودة في السوق |
Bunu yarıya indirecek buzdolapları tasarladığımızı bir düşünün. | TED | تخيلو اذا صممنا الثلاجات قسمت ذلك الى النصف |
AMBE'yi 24 saatlik bir öğrenme ortamı olarak tasarladık, ve en başından bir üniversite kurmak müthişti. | TED | حسنا , صممنا آيمز لتكون بيئة تعليمِ على مدار الساعة كان رائعا بدء جامعةٍ من البداية |
Bu nanoparçacıkları bu enzimlerle harekete geçmesi için tasarladık. | TED | صممنا جزيئيات النانو تلك بحيث يتم تنشيطها بواسطة هذه الأنزيمات. |
Penn State'teki araştırma laboratuvarımızdaki arkadaşlarla sistemimizi değerlendirmek için deneyler tasarladık. | TED | مع معاونين في مختبرنا للبحوث بولاية بنسلفانيا، صممنا تجاربًا للتحقق من صحة نظامنا. |
Bu yüzden sistemi kasıtlı olarak, periferik sinir sisteminden kayıt yapacak şekilde tasarladık. | TED | ولهذا السبب نحن صممنا النظام للتسجيل بتأنٍ من الجهاز العصبي المحيطي. |
Ve müşterilerin binerken gerçekten gurur duyacakları bir şey yapmak için, istek uyandıran bir gövde estetiği tasarladık. | TED | ولجعل هذا شيئا يمكن للزبائن الافتخار فعلا بقيادته، صممنا هيكلا ذو شكل مستحسن. |
Sağlık çalışanları tarafından hasta muayenesi sırasında kullanılan elektronik bir sağlık kayıt sistemi tasarladık. | TED | حيث صممنا نظام سجلاتٍ صحيةٍ إلكترونية والتي تستخدم من قبل عمال الرعاية الصحية أثناء علاج المرضى. |
Bu giysiyi özel olarak senin için tasarladık. | Open Subtitles | لقد صممنا هذا الرداء خصيصاً وبطريقة مميزة من أجلك |
Profilinize göre bu hayatı dikkatlice tasarladık ve bunu benimsemelisiniz. | Open Subtitles | لقد صممنا هذه الحياة بعناية لتطابق ملفك ويجب عليك أن تتقبلها |
Profilinize göre bu hayatı dikkatlice tasarladık ve bunu benimsemelisiniz. | Open Subtitles | لقد صممنا هذه الحياة بعناية لتطابق ملفك ويجب عليك أن تتقبلها |
Erika'yı öldürmedim. Beraber o virüsü tasarladık ama asla kullanılmamalıydı. | Open Subtitles | لم أقتلها صممنا الفيروس معاً لكن من المفترض ألا يستخدم أبداً |
Yazılımı sonlandırmanın tek yolu olarak acil durum kapama düğmesini tasarladık. | Open Subtitles | صممنا الفيروس بحيث لا يتم إبطاله إلا عبر مفتاح إيقاف |
Kararlıyız. | Open Subtitles | صممنا |
Yani bunu bilerek, mevcut sistemlerin yetersizliği ve maliyetlerini bildiğimiz için, ilişkilerin kalbinde olduğu yeni bir şeyler dizayn ettik. | TED | لذا بمعرفة هذا، ومعرفة تكاليف الأنظمة الحاليّة وفشلها، صممنا شيئا جديدا ذو صلة بالعلاقات. |
Peki Siri'yi hümanistik yapay zekâ olarak, konuşan bir arayüzle insanları güçlendirme amacıyla, kişiliğine ve yeteneğine bakmaksızın mobil bilgi işlem yapmalarını sağlamak üzere tasarladığımızı bilmiyor olsaydınız? | TED | ولكن الذي لا تعلمونه هو أننا صممنا سيري كذكاء اصطناعي آدمي، لمساعدة البشر من خلال وسيط تحادثي لتمكينهم من استخدام الحوسبة المتنقلة، بغض النظر عن هوياتهم وقدراتهم. |