"صندوقها" - Translation from Arabic to Turkish

    • kutusunu
        
    • kutusu
        
    • kutunun
        
    • kutusuna
        
    • kutusunda
        
    • kutusundan
        
    • kutusunun
        
    İlginçtir ama sergiye Pandora'yı ve o habis kutusunu koymayı düşünüyordum. Open Subtitles ومن المثير للاهتمام، فكرت بوضع الباندورا صندوقها الشرير في المعرض ..
    kutusunu bir araya getirmek dışında bir şeyle ilgilenmez. Open Subtitles أنها لا تهتم بأي شيء عدا الحصول على المزيد من القطع من صندوقها
    Medyuma göreyse, onun kutusu sonsuza kadar kullanım dışı kalıyor. Open Subtitles وفقاً لكلام العرافة، صندوقها سيكون خارج الخدمة للأبد.
    Çok iyi durumda. Hem kutunun hem de bebeğin el değmemiş olması değerini arttırıyor. Open Subtitles إنّها في حالة ممتازة، وطالما صندوقها الأصليّ سالم، فهذا يرفع من ثمنها.
    Uyumak için sonsuzluk kutusuna yattığından büyükannemin saçları da böyleydi. Open Subtitles جدتي كان شعرها مثلك، حين ذهبت للنوم في صندوقها الأبدي
    Ve kutusunda gelen AMEE Open Subtitles ومرسله معنا فى صندوقها الخاص, ايمى
    Yalnız, kuzeye doğru çıktıkça sıcak tutmaya bakın. Arada sırada da kutusundan çıkarın. Open Subtitles احرص على تدفئتها كلما اتجهت ناحية الشمال و اسمح لها بالخروج من صندوقها لكى تلعب
    - kutusunu. Evet, efendim. - O sırada evde miydin? Open Subtitles نعم, أخذوا صندوقها - هل كنتِ هنا حينها ؟
    Benden kutusunu açmamı isteyemez. Open Subtitles لا يمكنها حقّا أن تطلب منّي فتح صندوقها
    Lily'nin Robin'e utanç kutusunu gösterdiği an o andı. Open Subtitles ذلك عندما أظهرت (ليلي) لـ (روبن) صندوقها من الخزي
    Ses kutusunu çalmışlar. Open Subtitles لقد سرقوا صندوقها الموسيقيّ
    kutusu bariyeri yokedebilir, ama gücü çok düşük. Open Subtitles صندوقها يستطيع تشتيت الحاجز لكن قوتها في أنحسار أكثر من اى وقت مضى
    Bebeğim, kutusu minik falan değil. Open Subtitles لا وجود لشيء صغير بشأن صندوقها.
    Oğluna, hayalî bir arkadaş olarak, kızına ise kutunun içindeki ses... Open Subtitles إلى طفلك، كصديقه الخيالي إلى ابنتكِ، صوتٌ قادمٌ من صندوقها
    Oğluna, hayalî bir arkadaş olarak, kızına ise kutunun içindeki ses... Open Subtitles إلى طفلكِ ... كصديقه الخيالي إلى إبنتكِ ... صوتٌ قادمٌ من صندوقها
    Daire numarası için de posta kutusuna bak zeki çocuk. Open Subtitles ابحث عن الرقم في صندوقها البريدي أيها العبقري
    Benim oyum kesinlikle onun kutusuna gidecek. Open Subtitles سأضع صوتي في صندوقها.
    Ve bu kadın her gece kutusunda canlı.. Ciddi olmadığımı düşünüyorsan... sana gösterebilirim. Open Subtitles و "ساكاجاويا" , تعيش في صندوقها تستمع الى حديث "لويس و كلارك"
    Dedikoducu Kız'ın muhtemelen gelen kutusunda sürüsüyle fotoğrafları vardır. Open Subtitles فتاة النميمة " لديها كنز دفين " من الصور فى صندوقها
    Aslında henüz kutusundan çıkartmadım. Open Subtitles في الحقيقة ، أنا لم اخرجها من صندوقها حتى الآن.
    kutusundan neredeyse hiç çıkmamış Open Subtitles خرجت للتو من صندوقها
    Dün, ben de tam olarak öyle düşünmüştüm ama bu sabah, kutusunun gönderilmesini istedi. Open Subtitles كان ذلك بالضبط ما فكرت فيه لكن, هذا الصباح أرسلت في طلب صندوقها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more