"صندوقٍ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kutuda
        
    • kutuya
        
    Suyun altında bir kutuda ellerin kelepçeliydi. Open Subtitles لقد تم تقييدكـَ ووضعكـ في صندوقٍ تحت الماء
    Çoktan unutulmuş bir kutuda, İngiliz Müzesi'nin arşivinde duruyor. Open Subtitles في صندوقٍ منسي مُنذ زمن في محفوظات المتحف البريطاني
    O bir kutuda yaklaşık 125 bin dolarlık pırlanta vardı. Open Subtitles في صندوقٍ واحد، توجد 125 ألف
    O kara kutuya birisinin sahip olması yaptıklarımızı tehdit ediyor. Open Subtitles وجود صندوقٍ أسود، هناك في الخارج رادع لجهودنا
    Kaybolduktan sonra hücrendeki her şey bir kutuya konmuş. Open Subtitles كلّ شيءٍ كان في زنزانتكَ وُضع في صندوقٍ حينما اختفيت.
    Bir kutuya kapatılmış gibi. Open Subtitles و كأنّنا محتجزون في صندوقٍ صغير.
    - Böylesi bir kutuda ne saklarsın ki? Open Subtitles مالذي ستخزنة في صندوقٍ كهذا ؟
    Ayrıca, teknesindeki kolesterol haplarını kapalı bir kutuda tutmalı ki sıçanlar içine giremesin. Open Subtitles {\pos(190,210)}كما أنّه يجب أن يُبقي دواء الكوليسترول في صندوقٍ مُقفلٍ على قاربه، لئلّا تصلَ إليه الجرذان. {\pos(190,210)}.دوري
    Seni minicik bir kutuya koydum. Open Subtitles {\pos(194,215)}لقد وضعتُكَ في صندوقٍ صغير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more