"صندوق السيارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bagajı
        
    • bagaja
        
    • bagajda
        
    • bagajdan
        
    • bagaj
        
    • arabanın bagajına
        
    • bagajdaki
        
    • arabanın bagajında
        
    • torpido
        
    • bagajın
        
    • bagajını
        
    • bagajdaydı
        
    - Onun bir frekans jeneratörü olduğunu söylemiştin. Bagajı açtın. Open Subtitles أنتِ قلت أن هذا مولّد تردد لقد فتحت صندوق السيارة
    Hazır sen bu kadar anlayışlıyken belki Bagajı da açmalıyım. Open Subtitles بينما انت متفهمة هكذا000 ربما يجب ان افتح صندوق السيارة
    Adamın biri evin yanında koşuyordu. Arka kapıdan geliyordu. Ceketini ve birkaç şeyi bagaja koydu ve arabasına atladı. Open Subtitles وعندها رأيت ذلك الشخص ، يخرج من الباب الخلفي ومن ثمّ القى بمعطفه وبعض الأشياء الأخرى، في صندوق السيارة
    Hatırladığım son şey, Ferguson'u bagaja attığım. Open Subtitles أخر ما أتذكره أننى كنت ألقىِ فيرجوسون فى صندوق السيارة.
    Tüm yol boyunca bagajda bunlarla mı yol adık yani? Open Subtitles , كنا نقود بهذه في صندوق السيارة طوال الوقت ؟
    Ben biletleri alırım. Sen bagajdan gerekenleri al. Open Subtitles وأنت أحضر مهما يكن ما تستطيع جلبه من صندوق السيارة
    Şüpheli bagaj kapağını açtı mı? Bakalım Reid onu görebilecek mi? Open Subtitles جيد ,هل مجهولنا فتح صندوق السيارة تحقق من أن ريد يمكن ان يراه
    Sonrada Onu arabanın bagajına attı ve biz sinemaya gittik. Open Subtitles و وضعه في صندوق السيارة و قاده الى السينما بالصندوق
    Bagajı açamadım ama yardım geliyor, oldu mu? Open Subtitles لم أتمكن من فتح صندوق السيارة لكن المساعدة فى الطريق, حسناً ؟
    Bagajı açabilir misiniz, lütfen? Open Subtitles أيمكنني أن ألقي نظرة داخل صندوق السيارة,من فضلك؟
    Bir şey söyle pislik, yoksa Bagajı açmayacağız. Open Subtitles قول شيئا , اايها لأحمق وإلا فإننا لن نفتح صندوق السيارة
    Bagajı açtığımda, üzerinde koyu renkte bir leke olan sarılmış bir halı gördüm, leke kana benziyordu. Open Subtitles عندما فتحت صندوق السيارة, انا لاحظت وجود بقعة كبيرة على السجادة. والتى تبدوا بقعة من الدماء.
    Aldıklarını bagaja attı, o tarafa koştu ve sonra onu kaybettik. Open Subtitles وهي تنزل الأشياء في صندوق السيارة ذهبت مسرعة من هذه الناحية و هنا فقدنا أثرها
    Sonra onu bagaja attılar... ve çekip gittiler. Open Subtitles قذفوا بها في صندوق السيارة ثمّ انطلقوا بعيداً
    Sonra onu bagaja attılar... ve çekip gittiler. Open Subtitles قذفوا بها في صندوق السيارة ثمّ انطلقوا بعيداً
    bagajda tenis raketi Palm Springs'ten alınmış bazı erkek kıyafetleri Cayman Adaları'ndan postalanmış bazı iş mektupları var. Open Subtitles مضارب تنس في صندوق السيارة ملابس رجالية عليها علامات متاجر من بالم سبرنج و رسائل تجارية عنوانها في جزر كايمان
    bagajda silah var, ve sorunum olmayacak? Open Subtitles توجد اسلحة في صندوق السيارة و تسألني عن المشكلة؟
    Onlara malın bagajda olduğunu söyleyeceğim. Open Subtitles حسنا ، سوف أخبرهم إني سوف أفتح صندوق السيارة لأريهم البضاعة
    Sen bagajdan gerekenleri al. Open Subtitles وأنت أحضر مهما يكن ما تستطيع جلبه من صندوق السيارة
    ama bagaj çok farklı bir hikaye anlatıyor. Open Subtitles ولكن بداخل صندوق السيارة قصة مختلفة بالكامل
    Çeyrek litre kanın arabanın bagajına nasıl geldiğini bilmiyor musun? Open Subtitles هل لديك فكرة عن كمية الدم في صندوق السيارة ؟
    bagajdaki o adamı da ben bıçaklamadım. Sen bıçakladın Hector. Open Subtitles ولم أطعن ذلك الرجل في صندوق السيارة أيضاً
    Ama Johnny, cesedi arabanın bagajında bırakamayız. Open Subtitles لكن يا جونى ، لا يمكننا ترك . جثة فى صندوق السيارة
    Cüzdanım torpido gözünde. Sakın bana unutturma. Open Subtitles سأضع محفظتي في صندوق السيارة الصغير لا تدعني انساها
    Ondan eminim. bagajın arkasına koydum. Open Subtitles ،نعم، أنا متأكدة من هذا ووضعته في صندوق السيارة
    Beyefendi, rica etsem aracın bagajını açabilir misiniz? Open Subtitles سيدي هل تأتي إلى هنا وتفتح صندوق السيارة
    Bu mayo bagajdaydı. Senin. Open Subtitles زى السباحة هذا كان فى صندوق السيارة انه يخصك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more