| Yani onun için güzel bir ev yaptın. Bu harika. | Open Subtitles | إذاً، صنعتَ له بيتاً جميلاً هذا أمرٌ رائع |
| Üstünde araba koltuğu olan bir kasırga mı yaptın? | Open Subtitles | لقد صنعتَ إعصاراً و مقعد سيارة على قمتهِ؟ |
| Söylesene bana bunun içine sığacak kadar küçük mikrofonu nasıl yaptın? | Open Subtitles | أخبِرني، كيف صنعتَ جهاز تصنّت صغير بما يكفي ليلائم هذا؟ |
| Ama içlerinden birini sen yaptın, değil mi ? | Open Subtitles | لكنّكَ صنعتَ واحدٌ منهم، أليس كذلك؟ |
| Bunu laboratuvarda mı yaptın yani? | Open Subtitles | أتقول لي بأنكَ صنعتَ هذا في المختبر؟ |
| Makineyi herkesi koruması için yaptın. | Open Subtitles | لقد صنعتَ الآلة لحماية الجميع. |
| Tüm bunları sen mi yaptın? | Open Subtitles | هل صنعتَ كلّ هذا؟ |
| Bunları da mı sen yaptın ? | Open Subtitles | هل صنعتَ كل هؤلاء أيضاً؟ |
| Ona bir eşek şakası yaptın, o da gülmedi. | Open Subtitles | لقد صنعتَ به مقلباً ولم يضحك |
| Kendine ayakkabı yaptın demek? | Open Subtitles | لقد صنعتَ لنفسك حذاءاً |
| Bunu onun için mi yaptın? | Open Subtitles | هل صنعتَ هذه له؟ |
| Tüm bunları sen mi yaptın? | Open Subtitles | هل صنعتَ كلّ هذا؟ |
| Bana özel Storybrooke mu yaptın? | Open Subtitles | صنعتَ لي "ستوري بروك" الخاصّة بي |
| Sen mi yaptın? Göz kamaştırıcı. | Open Subtitles | هل صنعتَ هذا؟ |