"صنعتُ" - Translation from Arabic to Turkish

• yapmıştım
• yarattım
• hazırladım
• yaratıldım
• hazırlamıştım
• Yapana
• örmüştüm

- Hayır. Kendi posta kutumu bile yapmıştım.
نعم، حتّى أنّني صنعتُ صندوقَ البريد، أيضاً.

Bu yemeği kendime yapmıştım, ama çok yedim.
.لقد صنعتُ هذا الغداء لنفسي، لكنني قد صنعتُ الكثير منه

Babama bu kadar benzeyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Kendi canavarımı yarattım.
أشبه والدي أكثر مما تصوّرتُ قط، صنعتُ وحشاً بيديّ

Onu konuşturmak için vaktimiz yoktu. Ben de vakit yarattım.
،لم يكن لدينا وقتًا كافيًا لنكسرها لذا صنعتُ لنا بعض الوقت

Biliyor musun, senin için bir uzun mesafe ilişki paketi hazırladım.
لقد صنعتُ لكِ أدوات للتواصل عن بعد

Senin için yaratıldım.
لقد صنعتُ من أجلك.

Benim ise arkadaşımsın, ve burada yaşıyorsun, ve bir keresinde sana sandviç hazırlamıştım.
كما أنني صنعتُ لكَ شطيرةً في إحدى المرات

Tanıdık geldi, çünkü buna benzer bir şey yapmıştım.
أدرك ذلك، لأنني صنعتُ واحدة شبيهة لها

Bir keresinde Lou Diamond Phillips için bir kokart* yapmıştım.
كما صنعتُ مشبك ربطة عنق تركوازيّ لـ (لو دايموند فيليبس).

Alışveriş dersinde ben de tren düdüğü yapmıştım.
وفي حصّة النّجارة، صنعتُ صفّارة قطارٍ. مخدّرات!

Kampta bir kere böyle bir şey yapmıştım.
صنعتُ شيئاً مثله في معسكر من قبل

Ben de turta yapmıştım.
لقد صنعتُ فطيرةً أيضاً.

2007'de yedi buçuk fit (2,29 m) çapında, 600 libre (272 kg) camdan bir lotus tomurcuğu betimlemesi olan "Lotus"u yarattım.
في 2007، صنعتُ "لوتس"، بقطر سبع أقدام و نصف، لوحة رسم زجاجية زنتها 600 رطل من زهر اللوتس،

Yılanı, vebanın kökünü kazıması için yarattım.
لقد صنعتُ الثعبان لأدمر الوباء.

Ve sonunda acayip popüler olan bir şey yarattım.
و أنا قد صنعتُ شيئاً صنعَ شيئاً ذوشعبيةلاتصدّق!

Ben de alkolik bir su aygırı yarattım.
و أنا صنعتُ "سيّد قشطة" مدمناً على الكحول! [فرسالنهر]

Hanımlara kokteyl hazırladım.
لقد صنعتُ كوكتيلاً من الشراب للسيدات

Günaydın. Sana kahvaltı hazırladım.
صباح الخير ، لقد صنعتُ لكِ طعام الفطور

Sana küçük bir kahvaltı hazırladım.
لقد صنعتُ لكَ فطاراً بسيطاً.

- "Neysem oyum, bu şekilde yaratıldım..."
-أنا من أنا.. من صنعتُ الطريقة

Kurul sınavını geçtikten sonra sana yemek hazırlamıştım.
بعد أن نجحت بامتحانات اللجنة لقد صنعتُ لكش اك العشاء

Yapana kadar.
لقد صنعتُ عظامه

Bunu abim için örmüştüm.
صنعتُ هـذا من أجل أخي.