| Biliyorum, aramayacağıma yemin etmiştim ama elektronik postaların Sesini duymam gerektiğini hissettirdi. | Open Subtitles | أعلم أننى من المفترض الا اتصل، لكن رسالتكِ جعلتنى أتمنى سماع صوتكِ |
| Sendin, Sesini duymayı özlemiştim gözlerine tekrar bakmayı. | Open Subtitles | السبب أنتِ اشتقت لسماع صوتكِ و للتحديقِ في عينيكِ |
| Sesini duyabiliyorum ve nefesini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أشعر كأني أسمع صوتكِ وأحس بأنفاسكِ وكل هذه الأمور |
| Jenny, uyumadan önceki Sesin çok seksi. | Open Subtitles | اوه جيني ? صوتكِ يبدو مثيراً جدا قبل موعد النوم |
| o huzur veren Sesini saatlerce dinleyebilirim. | Open Subtitles | صوتكِ المريح، وأخلاقك الجذابة، بإمكاني الإستماع لكِ لساعات |
| Senin Sesini bir daha duymamamı sağlayan yeni sistemimizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكرين اتفاقنا الجديد بألا أسمع صوتكِ إطلاقا؟ |
| Senin Sesini duymak da çok güzel, Naomi. | Open Subtitles | كلا, لكن من الجيد سماع صوتكِ أيضاً يا نعومي. |
| Sesini son duyduğumdan beri hayatım acı içindeydi. | Open Subtitles | حياتي كانت مريرة منذ أن سمعتُ صوتكِ لأخر مرة |
| A) Sesini alçalt çünkü başımı belaya sokacaksın. | Open Subtitles | أولاً ابقِ صوتكِ هادئاً لأنّكِ ستسببين لي مشكلة |
| # Elbiselerimi çıkaracağım. # Sesini biraz daha alçaltmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | اخفضي صوتكِ ، لقد سُجّلت ثلاث حالات اغتصاب في هذا المبنى |
| İsmin Su Yeon'ın ki kadar sevimli olmasa da Sesini böyle canlı duymak güzel. | Open Subtitles | بالرغم من ان اسمك ليس جميلا كـ سو يون .. الا انى احب كم يبدو صوتكِ براقاَ |
| Senin de Sesini duymak güzel. | Open Subtitles | مرحبًا يا حبيبتي، سررتُ لسماع صوتكِ أنا أيضًا |
| Yüzüne bakamasam bile Sesini duymak bile yeter bana. | Open Subtitles | بالرغم من كوني لا أستطيع النظر إليكِ فسماع صوتكِ سيكون كافياً |
| Sesini tanıyıp kendini ona göre ayarlıyor. | Open Subtitles | إنه يميز صوتكِ وبعدها يضبط نفسه وفقاً لذلك |
| Telefondaki Sesin pek iş ile ilgiliymiş gibi gelmedi. | Open Subtitles | من نبرة صوتكِ أعرف أنها لم تكن مكالمة عمل |
| sessiz olur musun? Sesin adaptasyonumu bozuyor. | Open Subtitles | أبقي صوتكِ هادئاً لكي لا يزول أنتصاب قضيبي. |
| - Sesin gergin gibi. - Aptalca davranıyor değil mi? | Open Subtitles | صوتكِ مثل السكران ؛ حسنٌ ؛ سيصبح أكثر غباء. |
| - ses tonun değişti. Onunla konuştun, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد ارتفع صوتكِ للتوّ لقد تحدثتِ معها ، أليس كذلك؟ |
| Yüksek sesle konuş canım. Aron amca duyamıyor. | Open Subtitles | ارفعي صوتكِ عزيزتي العم آرون لا يستطيع السماع |
| Sizi her gördüğümde, Sesinizi her duyduğumda, düşünebildiğim tek şey, | Open Subtitles | وكلما رأيتكِ كلما سمعتُ صوتكِ كل ما كنت أفكر في نفسي كان |
| Hayır, kapat demedim. Sadece daha sessiz ol lütfen. Tutucu. | Open Subtitles | لا, لم أطلب منكِ إغلاقه, ولكن إخفضي صوتكِ من فضلكِ |
| İsteklerin sesli ve net olarak geldi, bu nedenle buradayım. | Open Subtitles | لقد وصلني صوتكِ عالياً و بوضوح، لذلك أتيت إليكِ |
| Bir masal... Sesine alışmasını sağlar. | Open Subtitles | قصّة ما قبل النوم ليعتاد على صوتكِ |
| Ama, senin sesinle böyle şeyler bile bir filme dönüşüyor. | Open Subtitles | لكن، مع صوتكِ أمور كهذه يمكنها أن تتحول إلى مشهد في فيلم |
| Sesinde biraz alaycılık sezdim. | Open Subtitles | .أنني أسمع بأن هنالكَ سخرية في صوتكِ ـ أنا؟ |
| Sesiniz aynı karım gibi geldi. | Open Subtitles | صوتكِ تماماً كصوت زوجتي |
| Kendi Sesinden başka bir şey dinlemeyi bilmez misin? | Open Subtitles | ألن تستمعين أبداً لأى شيء أخر ماعدا صوتكِ ؟ |