"صورها" - Translation from Arabic to Turkish

    • fotoğrafları
        
    • fotoğraflarını
        
    • resimlerini
        
    • resimleri
        
    • fotoğrafı
        
    • fotoğrafını
        
    • resimlerine
        
    • resmini
        
    • fotoğraf
        
    • resimlerinden
        
    • resim
        
    • fotoğraflara
        
    • Fotoğraflarına
        
    • fotoğraflarından
        
    Evet, resimleri veya eski fotoğrafları. Open Subtitles نعم , صورها . أو بعض الصور القديمة اتعلم؟
    Ama korkarım üvey kardeşim bulunmayı pek istemiyor, o yüzden ordaki bütün şey, bulunduğu yerler fotoğrafları vesaire vesaire. Open Subtitles ولكننى أخشى أن أختى الغير شقيقة لا تريد أن يجدها أحد كل شىء موجود عندك , أخر مكان شوهدت فيه صورها , الخ , الخ
    Bu kızla bir kez çıktın ve şimdiden odana gizlice giriyor dolabına seksi fotoğraflarını koyuyor pratikte ailesine düğün kilisesinde yer ayırtmasını söylemiş gibi. Open Subtitles خرجت في موعد واحد مع هذه الفتاة و تسللت إلى داخل غرفتك ووضعت صورها المثيرة في خزانتك
    İnternette ilan verip fotoğraflarını satıyormuş. Open Subtitles كانت تجري الإعلانات الشخصية على الانترنت، وبيع صورها.
    Karanlık odanın öneminden bahsetti bodrum katına Cristina için bir oda kurdu ve ona resimlerini geliştirmesi için çeşitli teknikler öğretti. Open Subtitles قالت أنه من المهم أن يكون لديها غرفة تحميض، وأنها ستعد واحدة في القبو لكريستينا و تعلمها تقنيات تظهير صورها الخاصة
    Ben de resimleri ona götürdüm. Bu artan resimlerden biri. Open Subtitles احضرتهم لها وهذه واحدة من صورها المتبقية
    Ne yazık ki çocuk ona ihanet etti ve fotoğrafı tüm okula yaydı. TED ولسوء الحظ، فقد خانها وأرسل صورها إلى جميع من في المدرسة بأكملها.
    Her yere onun fotoğrafını gönderdik. Open Subtitles لقد قمنا بنشر صورها في كافة أنحاء المدينة
    Birkaç fotoğraf bastırmak için siteye girdim ve kadının onunla "paylaşmaya" karar verdiği fotoğrafları gördüm. Open Subtitles وحينها ذهبت للموقع الالكتروني لطلب بعض الصور وحينها رأيت الألبوم التي وضعت فيه صورها معه
    fotoğrafları tüm şubelere dağıtalım. Birimler de saha etrafındaki tüm bölgeyi tarasınlar. Open Subtitles لذا دعونا ننشر صورها للمراكز ونجعل الشرطة تُفنّش المنطقة
    Ali'nin bazı fotoğrafları, sevdiği birkaç şarkı falan. Open Subtitles عرض بعض صورها و تشغيل الأغاني التي كانت تحبها
    Bu kadının neden sana çıplak fotoğraflarını yolladığını açıklamak ister misin? Open Subtitles هلاّ شرحت لي لماذا هذه المرأة ترسل لك صورها عارية؟
    Bir albüm daha var. Bütün gün onun fotoğraflarını çekerdim. Open Subtitles ..هنا لديك أكثر أنا أقضي كل وقتي و أنا أنظر إلى صورها
    Ne zaman eve geldi O bir hapishane gardiyanı sarhoş oldu ve çıplak göstermek uzakta kendi fotoğraflarını. Open Subtitles عندما كنت في المنزل كانت تجعل الشرطي ثمل وتريه صورها العارية
    Bunu hep biliyordum, fakat onun resimlerini gördüğümde artık buna emin oldum. Open Subtitles أظن كنتُ أعلم بالأمر، لكن أصبحتُ .واثقاً للغاية عندما رأيت صورها
    Dört tanesinde NASA'nın Mars'ın resimlerini çektiklerine benzettiğim dijital kameralar vardı. Open Subtitles وأربعة منهم كانوا يحملون آلات تصوير رقمية قمت بتركيب صورها كما فعلت ناسا بصور المرّيخ
    Hiç kimse ortaya çıkıp, sitede resimleri olduğunu itiraf etmedi ki. Open Subtitles ولاواحدة من الفتيات اشتكت من وضع صورها على الويبسايت
    Buzdolabında fotoğrafı olan kadın. Fotoğrafının çekildiğinin farkında değil gibi. Open Subtitles نفس المرأة التي وجدنا صورها على ثلاجته ببدو أنها لم تكن مدركة لاخده صور لها
    Ve onun hiçbir kişisel fotoğrafını görmedim. Open Subtitles وبالمناسبة أنا لم أرَ أي من صورها الشخصية
    Daha genç olduğu resimlerine bakarsan eskiden onu izler ve düşünür onunla o şovda olmak isterdim. Open Subtitles لو انك رأيت صورها عندما كانت اصغر وانا اعتدت ان اشاهدها وكنت افكر انني اريد ان اكون في ذلك البرنامج معها
    resmini her yere yaydık. Alarm da verildi. Open Subtitles لقد نشرنا صورها على الجميع وتم إصدار التحذير
    Onun yatağına girdik ve gittiği Japonya stajerler kampının fotoğraf albümünü gösterdi ve kitabı bacaklarımızın üzerinde dengeledik. Open Subtitles لقد جلسنا في سريرها ولقد فرجتني على صورها في المخيم الياباني الذي زارته ولقد كنا نوازن الكتاب على اقدامنا
    Sara resimlerinden birini verdi. Open Subtitles لقد ارسلت لى سارة احد صورها الفوتوغرافية
    işte, bir resim, ve onun yıldız falı. Open Subtitles أنظر الى هذه صورها و هذا برجها مطابق لك تماما ..
    Instagram'da paylaştığı fotoğraflara bakarak attırdığın için kendini Romeo falan mı sanıyorsun? Open Subtitles لا تظن أنّك بمجرد تقوم بالأستمناء على صورها في "أنستغرام" يجعلك "روميو".
    Onun Fotoğraflarına zamanın yoktu... ..Ama birçok kere bana mesaj atmaya vardı. Open Subtitles لم تكن تملك الوقت لكي تحذف صورها لكنك على الجانب الآخر وجدت الوقت لكي تقابلني
    Çok sinirlendi ve onun çıplak fotoğraflarından bir kısmını bana verdi. Open Subtitles وكانت ثملة حين أعطتني مجموعة .من صورها و هي عارية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more