"صيد السمك" - Translation from Arabic to Turkish

• Balık tutmak
• Balık tutmayı
• Balıkçılık
• Balık tutma
• balıkçı
• balığa
• Balık avı
• balık tutmaya
• olta
• balık avlamayı
• Fileli
• balıkları
• Balık tutup
• balık avlamaya
• balık tutmaktan

Tek hatırladığım ortamın oldukça rutubetli olduğu. Balık tutmak eğlenceliydi.
كل ما يمكننى تذكره أن المناخ كان سيىء بالفعل لكن صيد السمك كان جيد جدآ

Balık tutmayı bile artık sevmiyorum, sadece seni mutlu ettiği için yapıyorum!
أنا حتى لا أحب صيد السمك السبب الوحيد الذي يجعلني أفعل هو أنه يجعلك سعيداً

Dünya meselelerinden Balıkçılık sanatına kadar her şeyi konuşabilirsin.
يستطعن مناقشة أي شيء من الشؤون العالمية إلى فن صيد السمك.

Uzun yürüyüşler, Balık tutma, yemek pişirme ve diğer dikkat dağıtacak şeylerle onu paralize eden apati kaybolmaya yüz tutar.
اللامبالاة التي تظاهرت بها في أروقة المستشفى تلاشت واستُبدلت بالسير لمسافات طويلة، ورحلات صيد السمك الطبخ، وكتابة الرسائل وأشياء أخرى

Bolca su, balık avlama köprüsü, balıkçı teknesi ve tarpon balığı.
الكثير من الماء و الكثير من جسور الصيد و قارب صيد السمك و سمك التربون المتداول

balığa gidemediysem ne olmuş yani? Moral bozmaya ne gerek var?
أنا لم أذهب إلى صيد السمك إذًا ما الذي حصل ؟

Gelecek haftaki buzda Balık avı gezimiz için mükemmel.
أتعلم, ذلك سيكون مثالي لعطلة نهاية الأسبوع القادم في رحلة صيد السمك الجليدي

Hafta sonu gece balık tutmaya çıkacağım.
أفكّر بالذهاب صيد السمك فى الليلي نهاية الأسبوع.

Birkaç kişinin gece Balık tutmak için bir yerlere gittiğini biliyorum.
أعرف أن هُناك مجموعة قد ذهبت إلى صيد السمك النيلى

"Balık tutmak, zihinsel bir mevzudur" "Onu hor görürseniz, başınıza iş açarsınız"
"صيد السمك تحدٍ ذهني كبير," "إذا استهنت بهذا الأمر, فستقع في مشاكل"

Balık tutmak, kızını takdim etmekten daha önemli olduğu için mi üzgünsün?
أنت آسف لأن صيد السمك أكثر أهمية من المشي مع ابنتك في الممر يوم الزواج ؟

ve Balık tutmayı severdi, bende neden bırakmıyorsun dedim, 1169 01:27:49,364 -- 01:27:51,628 "bende bırakayım beraber balık tutalım"
انا اعلم انك تحب صيد السمك. لم لا تعتزل؟

Babana Balık tutmayı ben öğretmiştim.
وعلمني صيد السمك. وأنا علمتُ والدكِ كيف يصيد السمك.

- Balıkçılık hakkında bir şey bilmediğimin farkındasın.
أنت مدرك تمامآ انى لا أعرف أى شىء عن صيد السمك

Orman hakkında... avcılık, Balıkçılık ve arabalar hakkında herşeyin en iyisini o bilirdi.
شيء عن الخشب كل شيء عن الصيد كل شيء عن صيد السمك , كل شيء عن السيارات

Gidip şu Balık tutma gezisinden geriye kalanları kurtarıp kurtaramayacağımıza bakacağız.
نحنُ سنمضي ونرى إذا نحن قد نستطيع أن ننجز ماتبقى من سفرة صيد السمك هذه

Benim olayım bu. Kamp, Balık tutma kaya tırmanışı, aklına ne gelirse. Açık hava olsun da--
أنا بطبيعتي أَلْمَعُ ، إنه الشيء الخاص بي التخييم ، صيد السمك ،تسلق الصخور ، سمي ماشئتِ

Cinayet silahı, şu çok amaçlı balıkçı bıçaklarından biriydi.
السلاح، كان نصل صيد السمك في إحدى عدّة السكاكين المُتعدّدة.

...Ava ya da balığa gitmek istediğim zaman ava ve balığa gittim bundan da memnun olmadı.
عندما كنت ارغب او اذهب للصيد او صيد السمك انها كانت لا تحب ذلك

Bu gece savaş kahramanımızla "Gökyüzünde Balık avı"ndasın.
صيد السمك الليله مع بطل الحرب

Eve döndüğümüzde balık tutmaya daha sık gitmeliyiz.
علينا القيام بمزيد مِنْ رحلات صيد السمك عندما نعود لديارنا

Ben de bazı şeyler görürüm. Üst kattaki olta gibi.
أَرى أشياء أيضاً، مثل بركة صيد السمك في الطابق العلوي

Büyükbabam bana balık avlamayı öğretti Orada adanın dışında.
و قد علمني جدي صيد السمك على تلك الجزيرة هناك

Ne zaman böyle bir kız görsem, bana Fileli çorap içindeki babamı hatırlatıyor.
حينما أرى بنت في تلك يذكرني أبي في جوارب صيد السمك النسائية

Sizin için, insanlarla epey bir zıtlaştık Ekselansları ama başbakan balıkları pek bir seviyor.
اجل. حسناً نحن نخرج عن موضوعك قليلاً, يا صاحب السمو ولكن رئيس الوزراء يحب صيد السمك

Balık tutup kamp yapmak için Wisconsin'e...
ماذا؟ صيد السمك في ويسكنسون, التخييم

Küçük bir kızken babam beni balık avlamaya götürüdü.
عندما كنت صغيرة اعتاد والدي ان يأخذني الى صيد السمك

Büyükannemin balık tutmaktan çok benimle zaman Geçirmeyi sevdiğini biliyorum.
أعرف بأن جدتي تحب أن تقضي الوقت معي أكثر من صيد السمك