"صَغيرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ufak
        
    • Küçük
        
    • kısa
        
    ufak bir oyun oynarız, sonrada yatarlar diye düşündüm. Open Subtitles لَكنِّي إعتقدتُ،لعبة صَغيرة واحدة وبعد ذلك نذهب إلى السريرِ
    ufak bir şey. Taşınma hediyesi. Open Subtitles فقط هدية صَغيرة بمناسبة الإنتقال الي هنا
    Sevimli ufak sesin için ufak bir masa, ufak bir iskemle ve ufak bir ofis'in var artık. Open Subtitles تَحْصلُي لنفسك علي منضدة صَغيرة لطيفة. مَع كرسي صَغير لطيف، في المكتب الطيف الصَغير، لصوتِكَ الصَغيرِ اللطيفِ.
    Benim gördüğüm, muhteşem dağların arasında, güzel, Küçük bir kasaba. Open Subtitles كُلّ الذي أراه، بلدة صَغيرة جميلة في وسطِ جبالِ رائعةِ.
    Senin gibi Küçük, sevimli, çekici birine kim zarar verebilir? Open Subtitles الذي يُمْكِنُ أَنْ يَآْذي أبداً a خدعة صَغيرة لطيفة مثلك؟
    Kazanan el bende. Neden tesisimizde Küçük bir gezinti yapmıyoruz? Open Subtitles لماذا لا تَتْركُني آخذُك لجولة صَغيرة في وسائلِنا؟
    Lahore Pindi arası kısa mı ki, ortalıktan kayboluverdin? Open Subtitles زاره هذارحلة صَغيرة مِنْ لاهور إلى الهند التي قمت بها
    - Sana ufak bir yardımım dokunabileceğini sanıyorum. Open Subtitles إعتقدتُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تحتاج مساعدة صَغيرة.
    Evet, iki kat sürmek ve ardından ufak lekelri kapatmak için yeter. Open Subtitles نعم، تَحتاجُ بما فيه الكفاية لمعطفين، توكبس وبُقَع صَغيرة.
    Sana ufak bir destek veririm ve seni kamyona geri koyarız tamam mı? Open Subtitles شش سَأَعطيك صدمة صَغيرة هترجعك للطريق الصحيح اوكي؟
    ufak bir yardım istiyoruz sadece. Benim senden özel ricam. Open Subtitles :فقط أَسْألُ عن مساعدة صَغيرة منى إليك، معروف شخصي
    -biraz geç kalmadın mı ufak kızılderili Open Subtitles عشَر صَغيرة. تسعة صَغيرة. ثمانية هنود صَغيرة
    Seninle Kimber hakkında ufak bir sohbet etmek istedim. Open Subtitles أردتُ أَنْ يَكُونَ عِنْدي دردشة صَغيرة مَعك حول كامبر.
    Ki bu yüzden ben de ufak bir dostane yarışma önermek isterim. Open Subtitles لهذا السبب أوَدُّ... ان اقتِرح منافسة صَغيرة و صديقة.
    Küçük bir parti verebiliriz. Open Subtitles لَرُبَّمَا نحن يُمكنُ أَنْ نَأخُذَ لأنفسنا حفلة صَغيرة.
    Griye döndüğünde o, siyah tutmak için Küçük bir fırça kullanırdı. Open Subtitles عندما صارَ رمادياً إستعملَ فرشاة صَغيرة لإبْقائه أسودِ،
    Griye döndüğünde o, siyah tutmak için Küçük bir fırça kullanırdı. Open Subtitles عندما صارَ رمادياً إستعملَ فرشاة صَغيرة لإبْقائه أسودِ،
    Küçük bir kanepenin çevresinde sizi kovalayan bir kuş vardı. Open Subtitles كان هناك a طير كبير مُطَارَدَتك حول a أريكة صَغيرة.
    Dinle Roz. Sana Küçük bir öğüt vereyim. Open Subtitles إستمعْ، تَركَني أَعطيك فقط نصيحة صَغيرة واحدة.
    Belki 2002'ye karışmadan önce gidip Küçük Pheobe'ye baksak iyi olur. Open Subtitles لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ نظرةَ لفويب صَغيرة قَبْلَ أَنْ تَهْربُ إلى 2002.
    Bay Drake ejderhaların sorunlarının yer aldığı kısa bir liste oluşturmuştu, son toplantıdan beri, Open Subtitles لقَد كتَب قائِمة صَغيرة للمشاكِل التي قابلت التنانين منذ آخر وساطة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more