Arabanın teki bisikletli bir çocuğa çarptı,onu hastaneye götürdüm. | Open Subtitles | صبي صُدم و هو على الدراجة و ذهبت إلى المستشفى .. |
Kafasını çarptı sadece. Aptal birisi değil. | Open Subtitles | . حسناً , فقد صُدم رأسه . إنه ليس بمعتوه |
Metro çarpmış. | Open Subtitles | صُدم بواسطة قطار مترو الأنفاق. |
Bir kamyon çarpmış olmalı. | Open Subtitles | ... لا بد وأنّه صُدم من قِبل شاحنة |
Sıkıntılı bir hali vardı... önce Vali'yle konuşmacaktı ama... amcamın itirazını anlayınca... şok geçirdi: | Open Subtitles | في البداية كان متردداً، وقال أنه سيناقش الموضوع مع عمي لكن، عندما أخبرته بما قال عمي صُدم |
Adam şok olur, kadının hamileyken alkol ve ilaç alarak bebeği hangi mantıkla tehlikeye attığını anlamak ister. | Open Subtitles | صُدم, وطلب ان يعرف كيف يمكنها ان تضع صحة الجنين في خطر عن طريق الشرب واخذ المخدرات |
Einstein bu konudaki en büyük otoriteler tarafından bile eleştirmeden doğru kabul edilenlerin tamamen yanlış olduğunu fark ettiğinde şaşkınlığa uğramıştı. | Open Subtitles | صُدم آينشتاين كثيرا لإدراكه بأن ماهو معترف به بدون تمحيص كحقيقة بواسطة اعظم مرجعيات المجال حتى |
- Köpeğim Henry'e araba çarptı fakat şimdi iyi. | Open Subtitles | ـ ما الجديد ؟ ـ كلبى هنرى صُدم بواسطة سيارة ولكنه بخير الآن |
- Hayır. - Otobüs çarptı. - Oh. | Open Subtitles | لا, صُدم من باص |
Çocuğa araba çarptı. | Open Subtitles | . صُدم طفل يا عزيزتي |
Wendell'a, elmas bileziğin çalınmasından sonra şüpheli bir şekilde tren çarptı ve altı hafta sonra da kız kardeşi onun deposunu ararken sonu ölüm oldu. | Open Subtitles | إذن، صُدم (ويندل) بشكل مُثير للريبة من قبل قطار بعد سرقة سوار ألماسي، ومن ثمّ بعد ستة أسابيع، تذهب للبحث عن وحدة التخزين الخاصّة به، وينتهي بها المطاف ميتة. |
2004'te kendisine araba çarpmış. Bir mersedes. | Open Subtitles | عام 2004 صُدم من سيارة مرسيدس |
- Braunschweig'de bir araba çarpmış. - Durumu ciddi mi? | Open Subtitles | لقد صُدم بواسطة سيارة في (براونشفايغ) - هل الأمر خطير ؟ |
Bu sabah Classon Triangle yakınında bir araba çarpmış. | Open Subtitles | الذي صُدم بسيارة بالقرب من مثلث (كلاسون) هذا الصباح |
Araba çarpmış... | Open Subtitles | صُدم بواسطة سيارة .. |
Sonra dev bir bira kamyonu ona çarpmış. | Open Subtitles | و صُدم بـ ... ـ شاحنة بيرة |
Trajik ölümü, tüm dünyada şok etkisi uyandırdı. | Open Subtitles | ولقد صُدم العالم بأثره لسماعه خبر وفاتها المأساوي... |
..ama şok olduğu kesin. | Open Subtitles | لكنه صُدم بالتأكيد |
Darwin, Fuegan dostlarının bu kadar hızlı eski asıl hallerine dönüşünden şok olmuştu. | Open Subtitles | صُدم (داروين) لرؤية العودة السريعة لأصدقائه "الناريّين" لحالتهم الأصليّة. |
Leeds United teknik direktörü Brian Clough'un görevden alınması futbol camiasında şaşkınlığa yol açtı. | Open Subtitles | مساء الخير صُدم هذا المساء عالم كرة القدم بخبر طرد (براين كلاف) من منصب المدير الفنيّ لفريق (ليدز) |