İnaniyorum ki, gelmiş geçmiş tasarlanan en etkileyici uçak ilk operasyonel jetten 10 yıl sonra tasarlandı. | TED | أكثر الطائرات روعة على الإطلاق, بحسب اعتقادي, صُممت بالضبط بعد اثني عشر سنة من أول طائرة عمليات نفاثة. |
Durdurulmak istendiğinde de ateşlenmek üzere tasarlandı . | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد يمكنك إبطال مفعولها بطريقة ما لقد صُممت لتنفجر إذا حاول أحد إبطال مفعولها |
Felç ayrıca bedenin bizi canlı saklamak için tasarlanmış iç sistemlerine müdahele ediyor. | TED | إنّ الشلل يتعارض مع أنظمة الجسم الداخليّة، والتي صُممت لتُبقينا على قيد الحياة. |
Bir kâhin tarafından 500 yıl önce tasarlanmış bir makine. | Open Subtitles | تلك الآلة التي صُممت منذ 500 عام بواسطة نبيّ ؟ |
Yazılımların nasıl dizayn edildiği konusunda büyük hayal kırıklıkları yaşıyordu. | TED | كان محبط للغاية بسبب الطريقة التي صُممت بها البرامج. |
Yönetmek için yapıldılar. | Open Subtitles | صُممت لتستقبل, |
Bu histeriyi beslemek için çok gizli bir askeri uçak tasarlandı. | Open Subtitles | مركبات عسكربة بالغة السرية.. فكرة صُممت لخلق الهستيريا. |
Antarktik deniz yatağını, zarar vermeden keşfetmesi için küçük ve ince tasarlandı. | Open Subtitles | صُممت لتكون صغيرة ورشيقةً بما يكفي لإستكشاف قعر أنتاركتيكا دون إلحاق الضرر به |
En büyük zayıflıklarının üstesinden gelmen için tasarlandı. | Open Subtitles | صُممت حتى تختبر قدرتك على تخطي نقاط ضعفك |
Ve yeni arena da bu olacak. Atlı araba yarışı için özellikle tasarlandı. | Open Subtitles | وستكون هذه الحلبة الجديدة صُممت من أجل سباق العربات |
Radyoterapi ürünlerimiz; radyoaktif materyallerin kullanma ve depolanması için özel olarak tasarlandı. | Open Subtitles | منتجاتنا للتداوي بالإشعاعات صُممت خصيصا لمناولة و تخزين المواد المشعة |
FBI'ın en güvenli yerlerinden biri, insanların birazdan yapacağım şeyi yapmasını önlemek için özellikle tasarlandı. | Open Subtitles | إحدى أكثر المراكز أمنًا للمباحث الفيدرالية التي صُممت خصيصًا لمنع أيّ أحد من فعل فعلتي. |
Güvenli mermimiz dağılmak üzere tasarlanmış böylece hedefe çarpmadan önce dağılıyor. | Open Subtitles | الطلقة الآمنة صُممت لتتحلل حتى لا تسبب الشظايا عندما تصيب هدفها إذن فهي رصاصة آمنة؟ |
Bu büyük numara her ne ise uzun bir süre önce tasarlanmış. | Open Subtitles | أيًّا كانت حقيقة تلك الخدعة الهائلة، فقد صُممت منذ وقتٍ طويل |
Bu büyük numara her ne ise uzun bir süre önce tasarlanmış. | Open Subtitles | أيًّا كانت حقيقة تلك الخدعة الهائلة، فقد صُممت منذ وقتٍ طويل |
Havalandırmalar gazı sadece içeri vermek için tasarlanmış, sonrasında kapanıyor. | Open Subtitles | لقد صُممت تلك الفتحات لضخ الغاز إلى الداخل ومن ثم الإغلاق عليه |
Bunu yapmak ya çok zor ya da normal amoni asitlerle yapılması imkânsız, ancak özellikle bu amaç için tasarlanmış amino asitlerle değil. | TED | إنّه من الصعب جداً القيام بذلك أو من المستحيل حتى باستخدام الحموض الأمينيّة الطبيعيّة، ولكن ليس مستحيلاً بواسطة الحموض الأمينيّة التي صُممت خصيصاً لهذا الغرض. |
Çoklu görüş açılı gibi görünmesinin sebebi ise ağın, yüzün şu pozda ya da bu pozda ya da şu veya bu şekilde aydınlatmada olmasındaki anlaşmazlıktan kurtulmak için tasarlanmış olması. | TED | والسبب في تكوينها من عدة وجهات نظر في نفس الوقت هو أن هذه الشبكة صُممت لكي تتخلص من الغموض الذي يلحق بالوجوه من وضعية تصوير لآخرى، وبالنظر من وضع إضاءة الى آخر. |
Bu kafatası iğnesi beyin tümörünü yok etmek için dizayn edildi. | Open Subtitles | هذه الإبرة الجمجمية، صُممت لإزالة أورام الدماغ |
Bu lastik izleri daha önce gördüklerime benzemiyor. Evet çünkü... bunlar eski motorlar için özel dizayn edilmiş lastikler. | Open Subtitles | -مسار اطار سبق ورأيته نعم وهذا بسبب انه اطار خاص صُممت لتناسب دراجة قديمة |
Bu bölüm kendi kendini inşa edip idare edebilecek şekilde dizayn edildi. | Open Subtitles | هذه المنشأه صُممت وتدار آلياً |
Yönetmek için yapıldılar. | Open Subtitles | صُممت لتستقبل, |