| Araştırmalarıma göre, Astsubay ölümünden kısa süre önce cinsel ilişkiye girmiş. | Open Subtitles | فحصى أظهر أن ضابط الصف قام بالمضاجعه قبل وفاته بوقت قصير |
| Astsubay Fisher, 128. maddeyi ihlalden suçlanıyorsun: | Open Subtitles | ضابط الصف فيشر، أنت مُتَّهم بإنتِهاك البند 128: |
| Astsubay Berkley, Astsubay Fisher'a ırkçı sözler söylediniz mi? | Open Subtitles | ضابط الصف بيركلي،هل جَعلتَ أيّ ملاحظات عرقية إلى الضابطِ فيشر؟ |
| The crew chief, Assubay Josie Sparks; yardımcı pilot Teğmen Hank Joplin; | Open Subtitles | رئيس الطاقم، ضابط الصف (جوزي سباركس)، مساعد الطيار، الملازم (هانك جوبلين)، |
| Burası şef Astsubayın bölgesi. Burası yuvamdan uzak ikinci evim. | Open Subtitles | هنا يسكن ضابط الصف الرئيسى بيتى بعيداً جداً عن هنا |
| Daha bir gün oldu ama kayıp Astsubay büyük bir cinayet davasının tanığı. | Open Subtitles | حدث هذا منذ يوماً فقط، ولكن ضابط الصف هو شاهد في محاكمة جنائية كبرى. |
| Astsubay nereye gittiyse aceleyle çıkmış. | Open Subtitles | إينما ذهب ضابط الصف. يبدو وإنه غادر على عجلة من إمره. |
| Astsubay Ray'in saatinin üzerine aracın boyasının izi çıkmış. | Open Subtitles | لذلك ، كان هناك أثر من طلاء السيارة على ساعة ضابط الصف راي |
| - Duck işin bitince Astsubay Ray'in cesedini gönderebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ترك جثة ضابط الصف راي في أي وقت تكون جاهز |
| Astsubay Coyne NAS Pax River'da görevliymiş. | Open Subtitles | ضابط الصف كوين كان متمركز فى قاعده باكس ريفر التابعه للأمن القومى |
| Neyse ki Astsubay Denton hafif sıyrıklarla kurtuldu. | Open Subtitles | لحسن الحظ، ضابط الصف دينتون عاني من إصابات طفيفة |
| Donanmanın eski Astsubay Quinn'le bitmemiş bazı işleri var. | Open Subtitles | -حضرة المدير . البحرية لديها عمل غير منجز مع ضابط الصف السابق "كوين". |
| Dün gece sizi ve Astsubay Renny'i öldürmeye çalışan adam. | Open Subtitles | هو الشخص الذي حاول قتلك وقتل ضابط الصف "ريني" ليلة امس. |
| Astsubay bir şeyden korkuyormuş. | Open Subtitles | ضابط الصف هذا كان قلقاً من شيئاً ما. |
| - Bizim Astsubay da her şeyi görmüş. | Open Subtitles | و ضابط الصف خاصتنا شاهد الحادثة كلها. |
| fakat, adamlardan biri, Astsubay Lambert, istihbarat da Astsubay Allen ile birlikte çalışmışlar. | Open Subtitles | "ولكن ، أحدهما وهو ضابط الصف (لامبيرت) عمل للإستخبارات مع ضابط الصف (ألين)" |
| Astsubay Daniel Coyne. | Open Subtitles | ضابط الصف من الدرجه الأولى دانياال كوين |
| - Astsubay'ı görmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحن بحاجة لأن نرى ضابط الصف بالطبع |
| kurtarma dalgıcı, Assubay Adam Portis. | Open Subtitles | -وسبّاح الإنقاذ، ضابط الصف (آدم بورتيس ). |
| - Evet ve Astsubayın boynundaki yara kan kaybına neden olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | أجل،و الجرح الذي على عُنق ضابط الصف يُشير إلى أنه نزف حتى الموت |
| - Onu ben de düşündüm ama çeteleyi tutan astsubaya sorduğumda hata olmadığını söyledi. | Open Subtitles | أتعلم، إعتقدتهذالذا سألت.. ضابط الصف و قال لي قطعاً لا |
| Deniz Astsubayı Kıdemli başçavuş Bamford görevini devretmiş efendim. | Open Subtitles | ضابط الصف الرئيسي بامفورد خفّف عنه بريده، سيد |
| Tebrikler Asteğmen! | Open Subtitles | تهـانينا, ضابط الصف. |
| Burası başçavuş karargahı. Evden uzaktayken evim burası. | Open Subtitles | هنا يسكن ضابط الصف الرئيسى بيتى بعيداً جداً عن هنا |