"ضارية" - Translation from Arabic to Turkish

• vahşi
• yırtıcı
• şiddetli bir
• rekabet

M.Ö. ilk milenyumumuza ulaştığımızda tarih bizle vahşi bir patikada yarışıyor.
بوصولنا للألفية الأولى قبل الميلاد، أخذنا التاريخ في جولة ضارية.

vahşi av oyunları, masum tanıdıklarıma yönelttiğin tehditler...
ألعاب تفتيش ضارية وتهديدات ضد معارف أبرياء.

Tanrım, vahşi hayvanlar her yerde.
يا للمسيح لدينا حيوانات ضارية في كل مكان

Parçalanan deniz buzu altında, şeffaf kanatlarıyla suda uçan yırtıcı bir deniz sümüklüböceği.
أسفل جليد البحر المتكسر، هناك بزاّقة بحرٍ ضارية تطير عبر الماء بمساعدة أجنحة شفافة

Hem de kokunla yırtıcı bir avın tuzağıyken.
على حين تغوي كلبة صيد ضارية بأريجك.

Sınırlarımızı ihlal etmeye kalkanlar, şiddetli bir direnişle karşılaşacaklardır.
أي محاولة لإختراق الحدود سوف تواجه مقاومة ضارية

Anne ve yavruları arasında bile bu ilk somonlar için rekabet oldukça serttir.
المنافسة ضارية من أجل أوائل السلمون حتى بين الأمّ وأشبالها

Yörüngeler vahşi ve öngörülemez olabilir.
قد تكون المدارات ضارية ومتقلّبة

vahşi, şiddetli çarpışmalar.
تصادمات عنيفة ضارية

Erkek çocuklar vahşi yaratıklardır.
الغلمان مخلوقات ضارية.

Kurtlar da vahşi yaratıklardır.
وإن الذئاب لمخلوقات ضارية!

- Atlantis batmadan önce okyanus zemininde çöple beslenen yırtıcı yaratıklar olan trençerler Arthur'u öldürmek için gönderildi.
النباشون، هم مخلوقات ضارية نبشت قاع المحيط قبل غرق (أطلانطس)

Bu bir yırtıcı.
إنها ضارية.

Ancak bütün bu canlılar, yaşama alanı için şiddetli bir rekabet anlamına geliyor.
لكن هذا يعني أن المنافسة على مساحة العيش ضارية.

Yolunu aramaya devam ederken şiddetli bir fırtına çıkar.
بينماكانيبحث، بدأت عاصفة ضارية

şiddetli bir savaş mı?
حرب ضارية ؟

Sayısı giderek azalan canlılar için ikinci bir rekabet yaşanıyor.
،بتقلّص السرب كلّ ثانية فإن المنافسة ضارية