"ضحكة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gülüşü
        
    • gülüş
        
    • kahkahası
        
    • gülümseme
        
    • Kıkırdayan
        
    • gülüşün
        
    • komik
        
    • gülüyorsun
        
    • Kahkaha
        
    • gülüyor
        
    • Gülüyorum
        
    • gülümsemesi
        
    • kahkahaları
        
    • gül
        
    • şaka
        
    Milyon değerindeki gülüşü ve kulaklarının arasında kalan üç kuruşluk kaslarıyla. Open Subtitles ضحكة تقدر بمليون دولار وتقريباً ثلاث بوند من العضلات بين آذانه
    Şöyle bir şeytani gülüş nasıl olur? Open Subtitles كنت أعمل على ضحكتي الشريرة هذا اذا كان لدي ضحكة شريرة
    Hiçbirinizin beni onaylamasına ihtiyacım yok. Gecenin en büyük kahkahası. Sonra ben de dediğim ki, "Gay olmak için güzel bir gün." Open Subtitles لا أريد أي منكم ليؤكد لي ذلك أكبر ضحكة لهذه الليلة آني
    Erotik bir gülümseme, kötü bir şakaya kıkırdama. Open Subtitles إنهاإبتسامةطويلة، ضحكة خافتة على نكتة سيئة
    - Tim yeni bir Kıkırdayan domuz satıcısı getirdi. Open Subtitles فريق المهمات أتوا من أجل تاجر مخدر ضحكة الخنزير هذا الصباح. جمييل
    Çok güzel bir gülüşün var. Annem gülüşümden nefret ederdi. Open Subtitles لديك ضحكة رائعة والدتي كرهت ضحكتي
    İsveçte snowboard yapan adama komik gelebilmeli. Open Subtitles والرجل السويدى المحبوس فى منزله من البرد والذى يبحث عن ضحكة
    İçinden de olsa buna çok gülüyorsun. Open Subtitles ولديك ضحكة حيال هذا حتّى لو أنك تكتمينها
    Resim yapıyor mu veya kocasının gülüşü güzel mi bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف ان كانت ترسم او انه لديه ضحكة جميلة
    Resim yapıyor mu veya kocasının gülüşü güzel mi bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف ان كانت ترسم او انه لديه ضحكة جميلة
    Evde tekrar bir kadın gülüşü duymak çok hoştu. Open Subtitles كان من الجيد سماع صوت ضحكة امرأة, في المنزل مرة أخري.
    Sanırım çok şeytani bir fikir değil ama alelade fikirler için güzel bir gülüş yok. Open Subtitles حسناً إنها ليست فكرة شريرة إنها فكرة عادية و لكن لا توجد ضحكة خاصة للفكرة العادية
    Bu dürüst bir gülüş. Open Subtitles إنها ضحكة بريئة
    Şu kızın kahkahası, şu topun deri eldivende çıkardığı ses. Open Subtitles ضحكة تلك الفتاة الصوت الذي تصنعه الكرة عندما تصطدم بالجلد هكذا
    Fakat Liguini gerçekleri gösterince yüzündeki gülümseme kayboldu. Open Subtitles ولكن عندما شرح له لينجويني اختفت ضحكة ايجو
    Ya da bu kitabı bulamayacaktım, bize bu akşam büyük bir Kıkırdayan Domuz teslimatı olduğunu söyleyen kitabı. Open Subtitles او عن ايجاد كتابه واللذي يخبرنا أن هناك شحنة ضخمة من ضحكة الخنزير أتية الليلة
    Müthiş güzel bir gülüşün var. Open Subtitles حسنا، لديك ضحكة جميلة فظيعة.
    Eğer güldüyse gününü komik olmayan kötü bir adamla geçirdiği için zorla tebessüm etmek zorunda kalmıştır. Open Subtitles أجل أترى, إذا ضحك كانت ضحكة قلقة لطفل صغير مرتعب
    Ne güzel gülüyorsun! Open Subtitles يالها من ضحكة جميلة
    Bir grup genç gelmiş olmalı. Kahkaha sesi duymak, güzel bir değişiklik oldu. Open Subtitles مجموعة من الأطفال وصلوا للتو إنه لأمر حسن أن تسمع ضحكة للشعور بالتغيير
    Tommy onunla oynarken, T.J nasıl gülüyor duymalısın. Open Subtitles يجب أن تسمع ضحكة تي جي عندما يلعب مع تومي
    Gülüyorum! Open Subtitles ضحكة!
    Bir çocuğun gülümsemesi kadar masum bir şey var mıdır? Open Subtitles وهل يوجد شيئاً أكثر براءةً من ضحكة ولد صغير ؟
    İlk kahkahaları Din okulunda... babamı taklit ederken aldım. Open Subtitles حصلت على أول ضحكة في المعهد الديني، وأنا أقلّد والدي.
    Çok gül, çok Kahkaha at. Burayı seviyorsun. Open Subtitles أبتسامة كبيرة, ضحكة كبيرة, أنت تحب هذا المكان
    - Bu bir şaka değil çocuklar, bu büyük! Open Subtitles ماهيب ضحكة يا عيال ترا الموضوع خطير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more