Kendisi veya bir yakını şiddet içeren bir suçun kurbanı olmuş olabilir. | Open Subtitles | هو, او شخص مقرب منه, هو ضحية لجريمة عنيفة جدا |
Yani, kısacası bu ülkedeki herkes, kahvaltısını bitirdiği anda organize bir suçun kurbanı oluyor. | Open Subtitles | اعني أنه بشكل اساسي الجميع في هذا البلد هو ضحية لجريمة الشركات بحلول الوقت الذي ينتهون من تناول الافطار |
Uyuşturucu kaynaklı sanrılar yaşıyor olabileceği gibi vahşi bir suçun kurbanı olmuş da olabilir. | Open Subtitles | ليس من المحتمل فقط بل بالأغلب يعاني من ذهان بسبب المخدرات لكن نظن أنه كان ضحية لجريمة عنيفة |
Aslında, o korkunç bir suçun kurbanı. | Open Subtitles | الحقيقة أنها كانت ضحية لجريمة مروعة |
Aslında, o korkunç bir suçun kurbanı. | Open Subtitles | الحقيقة أنها كانت ضحية لجريمة مروعة |
Ciddi bir suçun kurbanı olmuşsun. | Open Subtitles | يبدو أنك كنت ضحية لجريمة خطرة. |