Eşofmanlı, dazlak, keçi sakallı, iri yarı bir adam gelmişti. Hayırlı haber getirmediği belliydi. | Open Subtitles | هنالك رجل ضخمٌ مرتدياً ملابس رياضيّة، حليق الشعر، ذو لحية صغيرة يمكن أن أقول لكم بأنّه مجرد نبأ سيء |
İri, korkusuz, altın kalpli. | Open Subtitles | لأنَّهُ ضخمٌ لا يهابُ أحداً ولديهِ قلبٌ صائنٌ لا مثيلَ له |
Uzun, koyu renk bir palto giymiş iri yarı, çirkin bir hergele. | Open Subtitles | شخصٌ ضخمٌ قبيح يرتدي معطف مطرٍ طويل |
Karbon yakalama ölçeği o kadar muazzam ki yakalama süreci sürdürülebilir olmalı ve bir malzeme birçok kez kullanılabilmeli. | TED | إن مستوى جمع الكربون ضخمٌ جدًا لدرجة أن عملية جمعه يجب أن تكون مستدامة، ولا يمكنك استخدام المادة مرة واحدة فقط. |
Etrafımızı saran her nesne muazzam bir enerji deposudur. | Open Subtitles | مخبّأ في كلّ جسيم حولنا مخزون ضخمٌ من الطاقة. |
Kimse korkmuyor. Kormak için çok iri. | Open Subtitles | لا أحد يرعبه, أنه ضخمٌ جدا ليرعبه أحد |
Genç bir erkek çocuğunu, genç bir kız çocuğunu ve büyük iri yarı bir kovboyu arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن صبي صغير، و فتاة شابة ؟ ورجل "راعي بقر" ضخمٌ كبير |
Gerçekten çok iri bir atmış. | Open Subtitles | إنه حصانٌ ضخمٌ جداً |
İri ve beyaz. Different Strokes'taki siyahi çocuk değil yani. | Open Subtitles | ضخمٌ و أبيض البشرة، إنّه ليس الطفل الأسودمنفيلم(ديفرنتستروكس). |
Kısa süre içinde niyetini belli eden, iri bir erkek. | Open Subtitles | ذكرٌ ضخمٌ ستتضح نواياه قريباً |
İri ve adeleli. | Open Subtitles | ضخمٌ ومفتول العضلات." |
Çok iri? | Open Subtitles | أهو ضخمٌ جداً؟ |
Yıldızın yüzeyinden muazzam bir enerji patlaması gelir. | Open Subtitles | انفجارٌ ضخمٌ من الطاقة على سطح النجم |
Bizim ve onların arasında yer alan muazzam bir nesne var. | Open Subtitles | جسيمٌ ضخمٌ بيننا وبينها |
Bu bizim için muazzam bir durum. | Open Subtitles | هذا ضخمٌ لنا. |