"ضده" - Translation from Arabic to Turkish

    • ona karşı
        
    • aleyhine
        
    • aleyhinde
        
    • onu
        
    • onunla
        
    • a karşı
        
    • kendisine karşı
        
    • karşısına
        
    • karşı karşıya
        
    • karşısında
        
    • buna karşı
        
    Yani, işler o raddeye gelirse, ona karşı tanıklık yapmayacağını söylüyorsun. Open Subtitles إذن تريد أن تشهد ضده إذا وصل ألامر إلى هذا الحد
    Ona sadakat borcunuz yok. ona karşı şahitlik yapmanız anlayışla karşılanır. Open Subtitles انت لا تدين له بأي ولاء من العقلانية ان تشهد ضده
    O zamana kadar ona karşı yeni suçlama dosyası oluşturabilecek misin? Open Subtitles هل تعتقد أن هناك أي اتهامات جديدة ستظهر ضده بحلول الغد؟
    Seni başka bir davaya sürükleyip aleyhine ifade vermeye zorlamak istemedi. Open Subtitles لم يرد أن يضعك في محاكمة أخرى ليجبرك على الشهود ضده
    Onun aleyhinde tanıklık etmek için federaller ile anlaşmaya çalışıyorum. Open Subtitles أنا أحاول ان أقوم بصفقه مع الفيدراليين حتى أشهد ضده
    Aslında, kırılmış ve ona karşı birlik olduğumuzu düşünmüş. TED في الحقيقة، لقد شعر بأنه جُرح وأنه تم التعاون ضده.
    Kamu fonlarının kötüye kullanılmasının önüne geçmesi hükûmet yetkililerinin de ona karşı cephe almasına yol açtı. TED وقد قلبت حملته على إتلاف المال العام مسؤولي الحكومة ضده أيضًا.
    İngiltere'de yaptığı şeyin karşılığı ölümdü, ama ona karşı ne tür bir kanıt vardı? Open Subtitles إن الرجال يشنقون في انجلترا للذي فعله و لكن ما هو الدليل ضده ؟
    Her şey Joseph'in lehine. ona karşı bir delil yok. Open Subtitles لا يوجد أدلة حقيقية ضده و سيُطلق سراحه قريبا
    Beni ona karşı kışkırtmaya çalışıyorsun. Open Subtitles تحاول أن تجعلني أنقلب ضده 712 01: 19: 22,567
    Şimdi size onun kendi boyutunu ve ağırlığını ona karşı nasıl kullanılabileceğini göstereceğim. Open Subtitles لاحظوا كيف يمكن استخدام وزن الخصم وحجمه ضده
    ona karşı dava açılacak. Open Subtitles . ستكون هناك شكوى ضده أتدرى ماذا سيحدث بعدها ؟
    Çocuğu dağıttınız. ona karşı bir davanız bile yok. Open Subtitles لقد دمرت ذلك الشاب، أنت حتى لا تملك دليل إدانة واحد ضده
    Çünkü yanlış ellerde olsa kara büyünün de yardımıyla ona karşı kullanılabilirdi. Open Subtitles لأن لو القلامة وقعت بالأيادي الخاطئة قد تستعمل ضده كالسحر الأسود
    Elindeki güç onu sarhoş etti ve çocuklarda ona karşı birleşti. Open Subtitles لقد أفقدته السُلطة عقله وانقلب ضده الرفاق
    Arkasında aleyhine ifade verebilecek bir tanık bırakmazsa kaçması çok daha kolay olur. Open Subtitles وسيكون من الأسهل له أن يتخلص من أي شاهد يمكنه أن يشهد ضده.
    Deliller onun aleyhine, kabul ediyorum. Ama sana hiçbir şey olmayacak. Open Subtitles الأدلة كلها ضده, اعترف بذلك ولكن, لاشئ سيحدث لك
    Erkek arkadaşım evlenebileceğimizi düşünürdü. Böylece mahkemede onun aleyhinde tanıklık etmek zorunda kalmazdım. Open Subtitles كما ترى، يظن صديقي أنّ بإمكاننا الزواج حتى لا أشهد ضده في المحكمة
    Saglam delile falan ihtiyaçlari yok. Onlar sadece onu bulmak istiyorlar. Open Subtitles لا يريدون دلائل ضده في المحكمة يريدون فقط ان يقبضو عليه
    Birine karşı oynamak yerine onunla beraber nasıl oynayacağınızı öğreniyorsunuz. TED أنت تتعلم كيف تلعب مع شخص آخر، بدلًا من ضده.
    Sanırım bu kadın öğrenildiğinde, Hammond'a karşı düşünceler değişecek. Open Subtitles اعتقد ان الكشف عنها هو من حوّل الآراء كلها ضده
    Hakemler heyeti kendisine karşı sunulan delilleri dinleyecek ve karar okunacak. Open Subtitles محكمة من القَضاة سيستمعون إلى أدلة ضده وسيتم تلاوة قرار ..
    En parlak hamlesi yendiği dağınık göçebeleri kendi askerleri arasına almaktı. Böylece tekrar karşısına çıkmalarını önledi. TED كانت أكثر تحركاته ذكاءً هي تشتيت البدو الذين غزاهم بين جنوده حتى لا يتمكنوا من التحالف ضده.
    Hileden nefret ederim, yolcu, ancak Valance ile karşı karşıya geldiğinde olacak olan şey bu. Open Subtitles أنا أكره الحيل، بلوكرام. هذا ما هو انت ضده مع ليبرتي فالنس
    Ben onun karşısında kaybettim ama yine de en iyi dostum oldu. Open Subtitles أنا خسرت ضده ، و لكنه لا يزال يعتبر أفضل صديق لي
    Sisin içine çekilmeye başladım, buna karşı bir süre direndim. Open Subtitles كنت أُسحب إلى الضباب لذا كان علىَّ المقاومة ضده لبعض الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more