O kutudaki her şey babama karşı delilden ibaretti. | Open Subtitles | كل هذا موجود في ذلك الصندوق الذي يعتبر دليلاً ضد والدي |
Şu an babama karşı olan görevimde ellerim bağlı. | Open Subtitles | حسناً، يدايّ قد تكون مُقيدة مؤقتاً، بخصوص مهمتي ضد والدي. |
- babama karşı geldim çünkü düşüncesiz, bencil adamın tekiydi. | Open Subtitles | وقفت ضد والدي لأنه كان متهور، لأنه يهتم فقط عن نفسه، |
Eğer bunu babama karşı kullanırsan, seni mahvederim. | Open Subtitles | لو استخدمت هذه ضد والدي سأحـطـمـك |
Manny. babama karşı gelemem. | Open Subtitles | ماني لا يمكنني ان أقف ضد والدي |
babama karşı oluşturulan bir ordunun serveti olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون الكنز لبناء جيش ضد والدي |
Lydia Davis, babama karşı yalancı şahitlik yapan pek çok kişiden biriydi. | Open Subtitles | كانت (ليديا ديفيس) من بين الكثيرين الذي شهدوا زوراً ضد والدي. |
Tek tek, Nolan'ın da yardımıyla... babama karşı komplo kurulmasında rol oynayan herkes mahvoldu. | Open Subtitles | واحداً تلو الآخر، وبمساعدة (نولان)، سقط أولئك الذين لعبوا دوراً في المؤامرة المحاكة ضد والدي. |
babama karşı tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | سأشهد ضد والدي |
babama karşı tanıklık edeceğim. | Open Subtitles | سأشهد ضد والدي |