"ضرائبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • vergilerini
        
    • vergi
        
    • Vergisini
        
    vergilerini ödüyor ve futbol sezonu başlamadığı sürece her pazar kiliseye gidiyor. Open Subtitles يدفعُ ضرائبه ويذهب إلى الكنيسةِ كلّ أحدٍ باِستثناء أوقات موسم كرة القدم.
    vergilerini ödemediği için hapse attıklarını söylediler... ama gerçekte, toplum dışında kaldığı için. Open Subtitles قالوا لأنه لم يدفع ضرائبه لكن الحقيقة بسبب أنه ظل بالخارج
    Bağımsız devlet sistem dışında yaşıyor, ama her bir kaç yılda bir, para kazanması gerektiğinde, vergilerini yatırıyor. Open Subtitles ان رجل الولايات الحر كان يعيش على الشبكه.. ولكنه كان يعد كل بضع سنوات يدفع ضرائبه اذا كان بحاجة أموال,
    Adam lanet olası bir Vali. Güya ona vergi verecekmişiz. Open Subtitles لقد دمرنا سمعه المامور لنقل اننا ناخذ ضرائبه
    Yeni görevinde Bay Burns'ün telefonlarına bakmak, vergi iadesi formu hazırlamak, göz kapaklarını nemlendirmek, çiğnemesine ve yutmasına yardım etmek, Kongreye yalan söylemek ve yazı yazmak var. Open Subtitles ،تجهيز أوراق ضرائبه ، ترطيب عيونه .. مساعدته بالمضغ والبلع الكذب على الحكومة ، وبعض الكتابات
    Vergisini ödemeyen bir adamın hırsızdan hiçbir farkı yoktur. Open Subtitles الرجل الذي لا يدفع ضرائبه ليس أكثر من لصّ.
    Bağımsız devlet sistem dışında yaşıyor, ama her bir kaç yılda bir, para kazanması gerektiğinde, vergilerini yatırıyor. Open Subtitles ان رجل الولايات الحر كان يعيش على الشبكه.. ولكنه كان يعد كل بضع سنوات يدفع ضرائبه اذا كان بحاجة أموال,
    Babamın demirhanesi alındı çünkü babam vergilerini ödeyemedi. Open Subtitles أبى الصائغ تم القبض عليه لإنه لم يدفع ضرائبه
    Pedro García vergilerini hep zamanında öder. Open Subtitles بيدرو غارسيا دائماً يدفع ضرائبه بالوقت المحدد
    vergilerini zamanında öder, kurallara uyardı. Open Subtitles دفع ضرائبه بإنتظام، قام بواجبه السياسي.
    vergilerini ödüyor ve sabıkası yok. Open Subtitles يقوم بدفع ضرائبه و سجله الإجرامي نظيف
    Kaç aydır vergilerini ödemedi. Open Subtitles ‫لم يدفع ضرائبه منذ أشهر طويلة‬
    Önce adamın vergilerini, sonra da kendisini yapmıştır. Open Subtitles على الأرجح أنها حسبت ضرائبه ثم ضاجعته
    Bak, hani tutuklanacak olursa dahi polis bırak sahtecilik yapmayı kendi vergilerini dahi halledemediğini hemen anlayacaktır. Open Subtitles انظري، حتى لو وقع في أيّ مشكلة الجهات المختصة، ستكتشف في الحال أنّه ليس بإمكانه أن يقوم بتسديد ضرائبه لوحده ناهيكِ عن تزوير شهادة أحدهم
    Eyalet başkanı, beyefendinin vergi işlerini halletti. Open Subtitles لقد قام رئيس الوزراء بتسديد كافة ضرائبه هذا الصباح
    Eğer şu valiz görevlisine biraz daha para verirsem vergi beyanında beni de göstermesi gerekecek. Open Subtitles لو أني أعطيت عامل الفندق هذا المزيد من المال لابد أن يضعني على عوائد ضرائبه
    Zenginlere vergi ödemekten kurtulmalarında yardım mı ediyorsun? Doğrusunu söylemek gerekirse herkesi vergi ödemekten kurtarmak isterdim, sadece zenginleri değil. Open Subtitles بأمانة، أودّ أن أخلص كل شخص من ضرائبه ليس الأغنياء فقط
    Sen İngiliz İmparatorluğuna vergi ödeyen bir vatandaşsın. Open Subtitles أنت عضو من المجتمع . البريطانى بدفع ضرائبه
    Herkes gece yarısından önce vergi formlarını postalamaya çalışıyor. Open Subtitles الجميع يحاول تسجيل وإرسال ضرائبه بحلول منتصف الليل.
    IRS peşinde olmalı. 3 yıldır vergi vermiyormuş. Open Subtitles لا بد أن مصلحة الضرائب تبحث عنه أيضًا، فهو لمْ يودع ضرائبه لثلاثة أعوام.
    Randy Vergisini ödemediği için biraz hayal kırıklığına düşmüştüm. Open Subtitles شعرت قليلاً بالخيبة لأن راندي قرر عدم دفع ضرائبه
    İyide, niye Vergisini veren birisini takip etsin? Open Subtitles انا لا استطيع معرفة لماذا يتبع شخصا يقوم بدفع ضرائبه..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more