"ضربًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayak
        
    • tekmeyi
        
    • kıçınızı
        
    • kıçını
        
    • ağzına
        
    • canına
        
    • Ağzını
        
    • canıma
        
    • dövdüler
        
    Eğer buradan çıkamazsak bir grup genç sporcu arkadaş gelecek ve sağlam dayak yiyeceğiz. Open Subtitles إذا لم نغادر المكان, فسيأتوننا المُتعرين ويبرحوننا ضربًا
    Beyler, sanırım dayak yerken ikinci bir oturağım oldu. Open Subtitles أنتم, بينما كُنت أُبرَح ضربًا.. أعتقد أنني وصلت للمرحلة الثانية في العلاقة
    Maço işleriniz çok sevimli ama gelip de ikinizin de kıçına tekmeyi vurdurmayın bana. Open Subtitles هذا العنف جميل وما إلى ذلك. لكن لا تجبراني على الخروج لكما وإشباعكما ضربًا.
    Bayım, eğer çenenizi kapamazsanız, %100 kıçınızı tekmeleyeceğim. Open Subtitles أيها السيّد , لو لمْ تخرس، سوفَ أضربكُ ضربًا مبرّحًا مئةً بالمئة.
    Her ne kadar kıçını tekmelemek istesem de, geceyi nezarette geçirmek istemiyorum. Open Subtitles بقدر ما سيكون ممتعًا لي ،أبراحك ضربًا لا أود قضاء الليلة بالسجن
    Evet, Darryl'ın ağzına sıçtılar ama planlı bir şey değildi. Open Subtitles نعم، لقد أوسعوه ضربًا ولكن هذا لم يكن مخطط
    Oğlun, otlarla uğraşıyor. O yüzden canına okudular. Open Subtitles ابنك يتاجر في المخدرات ولهذا بُرّح ضربًا
    Bu eli kazansaydın şu kiralık katiller seni aşağıya götürüp Ağzını burnunu dağıtırlardı. Open Subtitles إن كنت ربحت هذا الرهان كانوا سيأخذونك للأسفل ويبرحوك ضربًا
    He iyi, ben de bir anlığına bir gladyatör canıma okudu sanmıştım. Dur! Open Subtitles جيد، لوهلة اعتقدت أن مصارع أوسعني ضربًا
    Çocukları annelerinin haykırışları arasında kollarından söküp aldılar sonra da anneleri dövdüler. Open Subtitles انتزعوا الأطفال من بين أحضان أمهاتهم المفجوعات ثم أبرحوا الأمهات ضربًا
    Yani, Birleşik Devletler Özel Kuvvetlerinden dayak yedik. Open Subtitles إذن تم إشباعنا ضربًا من قوات خاصة أمريكية
    Eve gittim, dayak yedim, hayat öyle devam etti ve sürekli bir şey olsun diye dua ettim. Open Subtitles حين عدت للبيت، أُشبعت ضربًا واتُّبعَت الحياة وواصلت الدعاء أن يحدث شيئًا فحسب.
    Bir şeyler hissetmek için dayak yemek gibi mi? Open Subtitles تترك شخصًا يبرحك ضربًا لكيّ يتسنّى لك الإحساس؟
    Sana sarılmadan önce kıçına tekmeyi basmayı istemem. Open Subtitles طمئنتني، لكرهت أن أبرحك ضربًا قبلما أحضنك.
    Çünkü normalde şu an senin kıçına tekmeyi basardım. Open Subtitles لأنني عادةً قد أوسعكما ضربًا مبرحًا الآن
    İyi bakın, çünkü bu yüzler bugünü kıçınızı tekmelemekle geçirecekler. Open Subtitles دققوا النظر لأن أولئك الأشخاص سيقضون اليوم يبرحونكم ضربًا
    Sizin kıçınızı tekmelemek gücümü harcadı. Open Subtitles إوساعكم ضربًا لقد أستهلك طاقتي.
    - ...şişko kıçını otobanda bulursun. Open Subtitles فسأبرحكِ ضربًا على مؤخرتكِ الأيرلندية البدينة في الطريق السريع
    Adama ağzına yüzüne sıçana kadar vurdum ve bundan zevk aldım! Open Subtitles لقد ضربته ضربًا مبرحًا وقد استمتعتُ بذلك!
    İkimiz de. canına birlikte okuruz. Open Subtitles كلانا سيفعل، كلانا سنبرحك ضربًا
    Seni öldürecek değilim. Ama beni burada beklettikçe Ağzını burnunu kırma isteğim artıyor. Open Subtitles لن أقتلك، لكن كلّما أبقيتني بالخارج زادت نزعتي لإبراحك ضربًا.
    Mikey, döndüğün zaman canıma okuyabilirsin, tamam mı dostum? Open Subtitles (مايكي)، بإمكانكَ أن تُبرحني ضربًا حينما أعود، حسنٌ يا صديقي؟
    Fakat beni dövdüler ve ailemi öldürmekle tehdit ettiler. Open Subtitles ولكنهم أوسعوني ضربًا. هددوني بقتل عائلتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more