Bu büyüklükte bir binayı vurursa sadece federal bir binayı değil bütün bir bloğu vurmuş olur. | Open Subtitles | إن ضربَ مبنىً بهذا الحجم، لن يقضيَ .على الفدراليّين و حسب، بل على الحيّ كلّه إنّها التاسعة صباحاً. |
Tetikçi, kıza vurmuş, sonra da bagaja atıp tüymüş. | Open Subtitles | ،هذا المطلق ضربَ هذهِ الفتاة ،وألقى بها في صندوق السيارة |
Tillman şoförün kafasına levyeyle vurmuş. Yanındaki kadın çalışanı da bayıltmış. | Open Subtitles | ضربَ (تيلمان) السائق بمفتاح الإطارات، و موظف آخر، أنثى ضربها فأغمى عليّها |
- Kim? Kim çocuğa vurmuş? | Open Subtitles | من ضربَ ابنته؟ |