| Ama böyle bir olay için boşu boşuna vergi harcanmasını anlamsız buluyorum. | Open Subtitles | ليس هناك نقطة في الإهْدار دولارات ضريبةِ على هذه. |
| Tek bir gelir vergisi oranı, vergi kanunundaki açıkları, ...muafiyet, istisnalar ve teşvikleri engeller. | Open Subtitles | أي نسبة وحيدة مِنْ ضريبةِ الدخل تُزيلُ المنافذُ، العلاوات والإستثناءات بالإضافة إلى تُشجّعُ الدُفْعاتُ |
| Haskell, hayatı boyunca vergi beyannamesi doldurmamış. | Open Subtitles | حزقيل مَا حَفظَ شكل ضريبةِ دخل في حياتِه. |
| onların yollarından gitmemizi istiyorlar, aksi takdirde bizde kaybolup gideriz asıl sana aldıkları vergi oranlarını göztereyim saira neden ona göstermiyorsun? | Open Subtitles | انها خلال الطرقِ، أنت سَتَتِيهُ إذا ذْهبُت لوحدك. لقد كنت سأريك بأنّه عِنْدَكَ رجل ضريبةِ الملكية لا يأتي. |
| Evet, bir kontrol manyağı, vergi atlatma ustaları. | Open Subtitles | نعم , باقة السيطرةِ النزوات، فنانو إحتيالِ ضريبةِ. |
| IRS'de vergi memuru olarak çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل كمخمّن ضريبةِ لـ آي آر إس |
| vergi kaçakçısı olduğunu söyleyecektim. | Open Subtitles | لذا - أنا كُنْتُ سأَقُولُ هو كَانَ a متهرّب ضريبةِ. |
| Dobbs McGlincy'de vergi davaları avukatı. | Open Subtitles | هو a مُحامي ضريبةِ في Dobbs وMcGlincy. |
| - Anne, vergi sezonundayız. | Open Subtitles | - Ma، هو فصلُ ضريبةِ. |