O yüzden onu çocuğum olarak gösterip 18 yıl boyunca vergi indiriminden yararlanacağım. | Open Subtitles | والآن أنا سأدعي بأنه تابع وسأحصل على تخفيضات ضريبية للـ 18 سنة القادمة |
Bunun anlamı daha iyi okullar ve yollar için vergi geliri. | TED | وتعني عوائد ضريبية لبناء مدارس وطرق أفضل. |
vergi kaybı olarak görülmeyecek kadar önemsizim. | Open Subtitles | اننى لست هامة بما يكفى لأكون خسارة ضريبية |
vergi kaydı yok, işyeri lisansı yok, böyle bir yerin var olduğunu gösteren hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | لا توجد سجلات ضريبية و لا رخصة عمل او دليل على وجودها الحقيقي |
Benim kadar zengin ve kötü kalpli. Üstelik geliri vergiden muaf. | Open Subtitles | إنه غني وشرير مثلي، ولكنه يتمتع بإعفاءات ضريبية |
Eğlenceli olur. Zaten vergi konusunda tavsiyeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | سيكون مرحاً، تلزمني نصائح ضريبية بأي حال |
Yabancı yatırımcılar için cazip vergi fırsatları kısıtlayıcı imar izni ve serbest yatırım fonunun muazzam kâr payları. | Open Subtitles | فرص ضريبية مغرية للإسثمار الأجنبي عقود حصرية للبناء وعلاوات تمويلية ضخمة |
Seks hattı üstünden vergi önerisi vermek için para mı ödedin? | Open Subtitles | دفعت لتعطي نصيحة ضريبية على أحد الهواتف الجنسية ؟ |
O milyarderler daha "vergi indirimi" diyemeden sen okul rüyanı gerçekleştirmiş olacaksın. | Open Subtitles | سوف تبدأين في تنفيذ حلم المدرسة هذا قبل أن يستطيع هؤلاء البلياردرية أن يقولوا إقتطاعات ضريبية سنرى |
vergi usulsüzlüğü, cezası haciz riski, ipoteği, suçlaması olan? | Open Subtitles | أي مخالفات ضريبية ، مذكرات اعتقال مخالفات جانبية ، رهونات محجوزة ، أحكام صادرة ؟ |
Hesselboe, eylülde 25 milyarlık vergi indirimi tehdidi yapacak. | Open Subtitles | هيسيلبو يهدد بتخفيضات ضريبية تقدر ب 25 مليار في سبتمبر |
Tamam, bir paravan şirketi aç, banka hesabı aç kredi geçmişi, vergi iadeleri yıllarca bir rafta olgunlaştır. | Open Subtitles | قم بأخذ شركة صدف ، و قم بإعطائها لحساب مصرفي و تاريخ إئتماني ،و إقرارات ضريبية و قم بتركها لسنوات على رف. |
Yani bölgede dini vergi indiriminden yararlanan yapılara bakacağız. | Open Subtitles | لذا نحن نبحث عن عقارات حصلت على اعفاءات ضريبية دينية |
Ödememiz gereken büyük bir vergi hesabı var. | Open Subtitles | حسنا،لدينا مسؤولية ضريبية .كبيرة لندفعها |
- Bir şey yok. Rutin vergi incelemelerinden birini yapmak istiyor. | Open Subtitles | اجراء شكلي ، يريدون ان يقوموا بمراجعه ضريبية روتينيه |
Çoğumuz dişçiyiz burada dişçilerin ortak bir girişimi yani, vergi meseleleri sebebiyle uzun zaman önce kuruldu. | Open Subtitles | معظمنا كانوا أطباء أسنان نقابة أطباء الأسنان, أقيمت منذ زمن طويل لأغراض ضريبية |
Para güce karşı. Kendini vergi dilimine düşürme dedi. | Open Subtitles | وقال لي ان السلطة مقابل المال لا تقلل من نفسك لشريحة ضريبية |
Daha fazla nüfus sizin gibi saygılı adamlara ödeyecek daha fazla vergi. | Open Subtitles | تعدد سكاني أكبر .. وعوائد ضريبية أكبر تدفع لرجلٍ مخلص مثلك |
IDA'e atadığı adamlar layık olmayan kodaman imarcılara vergi kaçırıyor. | Open Subtitles | مختصين الدولة للتنمية عنده يعطون اعفاءات ضريبية لرجال الأعمال الجشعين الذين لا يستحقونها |
Hükümet eski asker işe alan şirketlere vergi kredisi veriyor. | Open Subtitles | تعطي الحكومة إعفاءات ضريبية للشركات التي تعين محاربين قدامى. |
Seks hattında vergiden mi söz ettin? | Open Subtitles | الغرامات على الأسوار الجديدة دفعت لتعطي نصيحة ضريبية على أحد الهواتف الجنسية ؟ |