"ضعفهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Zayıf
        
    • zayıflıklarını
        
    • zayıflıkları
        
    • zayıflık
        
    • iki katı
        
    • Aşırı özgüven
        
    Tüm büyük adamların, Zayıf yönleri vardır. Devam edin ve serayı araştırın. Open Subtitles جميع الرجال العظماء لديهم نقاط ضعفهم حسناً ، تفضّل بإجراء الفحص للدفيئة
    Sen akıllı bir çocuksun bebeğim. Sence Zayıf yönleri nedir? Open Subtitles أنت ذكى يا صغيرى ما هى نقطة ضعفهم فى رأيك؟
    Zayıf noktalarını bulup şiddet kullanırım ya da şantaj yaparım. Open Subtitles أقوم بإيجاد نقاط ضعفهم وأقوم بإستخدام العنف أو الإبتزاز لإقناعهم
    Djilar iblislere yeterince yaklaşıp onların zayıflıklarını... bulmanda yardımcı olur. Open Subtitles الجيلار.. سيساعدك في الاقتراب كفاية من الشياطين لاكتشاف نقاط ضعفهم
    Ve olan şudur pazarlamacılar onların gelişme zayıflıkları üzerinde oynamaktadırlar. Open Subtitles وما يحدث هو أن القائمين على التسويق يلعبون بما لديهم من تطور في نقاط ضعفهم.
    Onlar orada intihara meyilli değiller, üstesinden gelmişler ama bu adamlar asla Zayıf noktalarını paylaşabileceklerini düşünmüyorlardı. TED هم ليسوا انتحاريين من وقت لآخر قاموا بتجاوز الأمر، هؤلاء الناس لم يشعروا من قبل أنه بإمكانهم مشاركة ضعفهم.
    Zayıf yönlerini göstermemek için güçlü yönlerini abartırlar. Open Subtitles و أنا من بينهم يلعبون هناك مع أنفسهم و يعرضون قوتهم حتى لا تظهر نقاط ضعفهم
    Tabi ya! Zayıf yönlerini bulmak istiyorsak, hangi gezegenden geldiklerini bulmalıyız. Open Subtitles حسناً ، لنعرف نقطة ضعفهم ، علينا أن نعرف أولاً من أي كوكب هم
    Bu sefer, isimlerini biliyoruz, bilgilerini biliyoruz, güçlerini ve Zayıf noktalarını biliyoruz. Open Subtitles هذه المرة نعرف أسمائهم نعرف هدفهم, و نقاط ضعفهم وقوتهم
    Onların da hataları, güçlü ve Zayıf yanları vardır, sıradan insanlara özgü her şeye onlar da sahiptirler. Open Subtitles بأن لهم أخطاءهم وقوتهم ونقاط ضعفهم لهم كل الأشياء التي للبشر
    İnsanlarla oynuyorsun, Zayıf yönlerini göstermelerini sağlıyorsun ve.. ...geriye kendilerini asmaları için ipi, ellerine vermek kalıyor. Open Subtitles أنتَ تمارس ألعاباً ذهنية مع الناس وبعدها تخمّن نقطة ضعفهم وبعدها تسلمهم الحبل ليشنقوا أنفسهم
    Bob beni duyuyor musun? Zayıf noktaları aletleri. Open Subtitles إن كنت تسمعني فموطن ضعفهم يكمن في أعضائهم.
    Zayıf noktalarını bulmak zorundayız. Open Subtitles علينا إيجاد نقطة ضعفهم بفضلك، بفضل بصيرتك
    Eğer onları dinlersen, izlersen Zayıf noktaları kafalarına bağlı neon ışıkları gibi ortadadır. Open Subtitles اذا استمعت لهم ، شاهدتهم تصبح نقاط ضعفهم واضحة لك وضوح الشمس
    - Ve orada tek Zayıf noktaları ile yüzleşecekler, Yunan Ateşi ile. Open Subtitles سيواجهوا نقطة ضعفهم الوحيدة النيران الأغريقية
    Eğer bir Trolle karşılaşırsan gözlerine saldır. - Zayıf noktaları orası. Open Subtitles لو صادفت جبارًا، انحي بالضرب إلى عينيه، فإنهما نقطة ضعفهم.
    Karateciler içerden yaralanır, zayıflıklarını dışarıya vurmazlar. Open Subtitles ورجال الكاراتيه يُجرحون من الداخل، ولا يظهرون ضعفهم
    Efendilerin en büyük gücü, zayıflıklarını gizlemeleridir. Open Subtitles اعظم قوة لدى الاسياد هي كذلك اشد نقاط ضعفهم
    Onları kendini savunmaya iterek, onlar hakkında bilgi sahibi olursunuz.... reflexleri, zayıflıkları, baskı altında, nasıl kendilerini idare ettikleri gibi şeyler. Open Subtitles تتعلّم من الناس عندما تجعلهم يقومون بالدفاع ردة فعلهم، ضعفهم كيف يتعاملون مع أنفسهم تحت الضغط
    Ona gözyaşı diyorlar, bir tür zayıflık belirtisi. Open Subtitles انهم يسموا هذه الدموع انها علامة على ضعفهم
    Crowley'in bu kadar adamı dışarıdaysa en azından iki katı da içeride vardır. Open Subtitles بما أن (كراولي) لديه هذا العدد بالخارج، فمن المؤكد أنه لديه على الأقل ضعفهم بالداخل
    Aşırı özgüven, 1950'den bu yana en büyük problemimiz.. Open Subtitles نقطة ضعفهم واضحة منذ مونديال الخمسين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more