"ضعيف و" - Translation from Arabic to Turkish

• zayıf ve
• güçsüz ve

Ama zayıf ve aptal, ve de bu hayat memat meselesi.
و لكنه ضعيف و أحمق و هذه مسألة حياة أو موت

sanırım o zayıf ve bencil bir insandı.
أعتقدتُ دائماً أنه عديم الفائدة لكونه ضعيف و أناني

zayıf ve kokuşmuş bir toplumda yaşıyoruz herkes kendi başına.
نحن نعيش فى مجتمع ضعيف و فاسد و حيث لا يفكر كل شخص سوى فى نفسه

Gerçekten, Hercules güçsüz ve siz onları zorla yenebildiniz.
فى الحقيقة, " هرقل " فريق ضعيف و أنتم بصعوبة تغلبونهم

Ama, o zayıf ve aptal. Ve bu bir ölüm kalım meselesi.
و لكنه ضعيف و أحمق و هذه مسألة حياة أو موت

Şimdi, sen zayıf ve kolay elde edilebilir... bir erkek arkadaş istiyorsun.
الآن ، أعلم أنك تريدين خليلا و الذي هو ضعيف و سهل التلاعب به

Sen zayıf ve ölen bir Tanrı'nın gerçek kötü olan bir Tanrı'nın savaşçısısın.
إنك جندي لرب ضعيف و محتضر لرب هو الشر الحقيقي

Şimdi, senin ne kadar zayıf ve kolay elde edilebilir olduğunu biliyorum ...
أعلم أنك ضعيف و سهل التلاعب بك

Bir gün çiçek açacağına dair zayıf ve solgun bir ümit.
أمل ضعيف و باهت أن يأتي يوم و تزهر فيه

Ve sen de bunlardan kurtulduğun için, kurtulamayan herkesin zayıf ve aptal olduklarını düşünüyorsun.
و لأنك تخرجت تظن أنه كل من لم يفعل ضعيف و غبي - أنا لا أحكم عليك -

Kral Demetrius zayıf ve halkımız umutsuzluk içinde.
ملك ديمتريوس ضعيف و شعبنا يشعرون باليأس

zayıf ve başarısız biriyim.
أنا ضعيف و فاشل

Düşünsene bir! zayıf ve güçlü, çeviri bunlar.
ضعيف و قوي إنها ترجمة

Sen, zayıf ve can çekişen Tanrı'nın savaşçısısın.
إنك جندي لرب ضعيف و محتضر

zayıf ve kırgın bir adam olarak değil, bir kurtarıcı olarak?
...لا كرجل ضعيف و مكسور لكن كمنقذ؟

zayıf ve acınası.
ضعيف و مثير للشفقه

Washington kendi kibriyle kör olmuş zayıf ve beceriksiz bir lider.
(واشنطن) زعيم ضعيف و عقيم و أعماه غروره الخاص

Güçsüz, ve hergün daha da gücünü yitiriyor.
إنه ضعيف و يزداد ضعفه يوماً بعد يوم