Misafirleriniz için geliştirilmiş iki misafir odası mevcut. | TED | لديك الكثير من الضيوف ، لديك غرفتا ضيافة تم تطويرها. |
Bu misafir evi yıkık döküktü, uzun zamandır bakım görmemişti. | TED | كان بيت ضيافة وقد كان متداعياً نوعاً ما، لم يعتنى به لفترة طويلة. |
Orada en iyi şekilde misafir edileceksiniz. | Open Subtitles | مقر ضيافة مريح جدا مع ذلك, لا بد لي أن أطلب منكم |
Konukseverlik galiba. Komançi konukseverliği. | Open Subtitles | كرم الضيافة على ما أظن كرم ضيافة الكومانشي |
Ve orada Ay kedisi misafirperverliği gibi şeyler yok, öyle mi? | Open Subtitles | وليس هناك شيء من قبيل ضيافة القط القمري؟ |
Ülkeme yararı varsa, Majestenin konukseverliğini hiç reddetmedim. | Open Subtitles | و اذا كان ذلك يساعد الهند فلا يمكنني رفض ضيافة جلالته |
Pek konukseverce değil ama maksatını anlıyorum. Gidiyorum. | Open Subtitles | ليست ضيافة جيّدة، ولكن فهمتُ مقصدكَ سأرحل |
Gemideyken içki kaçakçılığı oluyor, Sahil Boyu Gölünde ise misafirperverlik. | Open Subtitles | على متن القارب يسمى تهريبا و على ضفاف البحيرة يسمى ضيافة |
Hangi kralın oğlu birinin misafirperverliğini kabul edip yemeğini yiyip şarabını içtikten sonra gecenin bir yarısı onun karısını çalar? | Open Subtitles | اى امير؟ -اى ابن ملك هذ الذى يقبل ضيافة الرجال وياكل من طعامه ويشري شرابه ثم يسرق زوجته فى منتصف الليل؟ |
BlueBell'in sıcak misafirperverliğinin tadını çıkarın. | Open Subtitles | أتمنى بأن تستمعا بكرم ضيافة بلوبيل |
...görünüşe göre içinizden biri dün gece sarayın misafirperverliğinden hoşnut kalmayıp eğlenceyi başka yerlerde aramış. | Open Subtitles | يبدو ان احدكم لم يكن راضياً في ليلة الأمس مع ضيافة القصر |
Kato Kaelin'in, birini daha da küçük bir misafir evine davet etmesi gibi bir şey. | Open Subtitles | هذا سيكون مثل كاتو كايلين دعوة شخص للعيش في بيت ضيافة حتى أصغر قليلا. |
Bir saat kadar önce misafir evinde uyandım. Mm, Cubanos? | Open Subtitles | إستيقظتُ في دار ضيافة قَبْلَ ساعَةٍ. |
Sahile yakın bir misafir evi | Open Subtitles | إنها دار ضيافة بالقرب من الشاطِئ |
- Neden ofise ihtiyacın varken misafir evi arıyorsun? | Open Subtitles | -لمَ تبحث عن دار ضيافة مادمتَ تريد مكتب؟ |
Ben de onu yeni bir misafir evi inşa etmesi için tuttum. | Open Subtitles | لذا إستأجرتُه لبِناء دار ضيافة جديد. |
Öncelikle, hepsinin misafir odası var. | Open Subtitles | حسنٌ، قبل أي شيء هم يمتلكون منازل ضيافة |
Güneyli konukseverliği de buraya kadarmış. | Open Subtitles | حسناُ, ضيافة مُبالغ فيها من أهل الجنوب |
Bay Crabbin'in konukseverliği ile ilgili şeyler duymadınız mı? | Open Subtitles | ألم تسمع السيد (كرابين) الذي عرض علي ضيافة (قـ، إ، ثـ)؟ |
Müşteri misafirperverliği dışında ofiste içki içmen yasak. | Open Subtitles | خارج ضيافة العميل، ممنوع الشرب في المكتب. |
Bana Piktler'in misafirperverliği hakkında birkaç şey öğretebilirsin. | Open Subtitles | رُبّما تُعلّمني بعضاً مِن حُسن ضيافة قبيلة الــ"بيكتس". |
Amerikalı'lara ülkemizin konukseverliğini en iyi şekilde gösterebiliriz. | Open Subtitles | سيمكننا أن نري الأمريكان مدى ضيافة بلدنا |
Pek konukseverce değil ama maksatını anlıyorum. Gidiyorum. | Open Subtitles | ليست ضيافة جيّدة، ولكن فهمتُ مقصدكَ سأرحل |
Bu bölgede misafirperverlik kalmamış. | Open Subtitles | يبدو بأننا لن نتمكن من الحصول ... على أي ضيافة في هذه المنطقة |
Teşekkürler, Bay Dorrit'in cömert misafirperverliğini de hafife almayalım. | Open Subtitles | الشكر ، بدون مبالغة ، لكرم ضيافة السيد "دوريت". |
Onlar kralın misafirperverliğinin tadını çıkaracaklar. | Open Subtitles | سيستمعتون بدفءِ حُسن ضيافة الملك |
Havalı muhabirinin misafirperver olmadığımızı düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد من ذلك المراسل الفخم بأن يعتقد بأنه ليس لدينا أي حسن ضيافة |