Misafirin, arkadaşın, hizmetçin... | Open Subtitles | ضيفتك ، صديقتك ، خادمتك |
Misafirin gelene kadar bekle! | Open Subtitles | أوه ... . ليس قبل أن تصل ضيفتك هنا |
Misafirin filan olmak istemiyorum! | Open Subtitles | ! أنا لا أريد أن أكون ضيفتك |
Belki de misafiriniz, geliş zamanı konusunda biraz daha düşünceli olmalıdır. | Open Subtitles | ربما ينبغي على ضيفتك أن منتبهة للوقت المتوقع بها الحضور. |
Palavrayı bırakın. Ben sizin misafiriniz değil, tutsağınızım. | Open Subtitles | لا تخدع نفسك، أنا لست ضيفتك أنا سجينتك |
Genç konuğun beni sen sanıyor. | Open Subtitles | ضيفتك الشابة تظنني أنت |
Ama abi konuğun gözlerini benden alamıyor. | Open Subtitles | ولكن ضيفتك لم ترفع عينيها عني! |
- John, Misafirin geldi. | Open Subtitles | - جون - ضيفتك وصلت |
- Senin Misafirin mi Harper? | Open Subtitles | هي ضيفتك يا (هاربر)؟ |
[Nefes sesi] Bu geceki misafiriniz için izin verirseniz Sümbül Ağa'ya, haber yollatayım mı? | Open Subtitles | بإذنك اسمح لي أن آمر "سمبل" آغا بتجهيز ضيفتك لهذه الليلة |
misafiriniz. | Open Subtitles | ضيفتك |
"Bakıyorum da hanım konuğun gitmiş." | Open Subtitles | "أرى أن ضيفتك قد خرجت" |