"ضيفه" - Translation from Arabic to Turkish

    • misafir
        
    • konuğu
        
    • konuk
        
    • konuğunu
        
    • misafirsin
        
    Yoruldum, Helen ve çok kötü bir misafir oldum sana çok teşekkürler ve Heck'e iyi geceler dilediğimi söyle. Open Subtitles انا متعبه , هيلين ولقد كنت ضيفه سيئه جدا لذلك فانا اشكرك وابلغى هيك تمنياتى بامسيه طيبه
    Bir misafir olduğumu ve mızmızlanmamam gerektiğini biliyorum ama... Open Subtitles اعلم, انني ضيفه ولا يجب أن اكون منتقده, لكن
    C.A. Rotwang bu akşamki konuğu olması için Bay Joh Fredersen'i davet eder. Open Subtitles يطلب سي . إيه . روتوانج من السيد جوه فريدريسن أن يكون ضيفه لهذه الليلة
    C.A. Rotwang bu akşamki konuğu olması için Bay Joh Fredersen'i davet eder. Open Subtitles يطلب سي . إيه . روتوانج من السيد جوه فريدريسن أن يكون ضيفه لهذه الليلة
    - Senatör Webb evimde konuk. - Kabalık etmek istemem. Open Subtitles تيفي السيناتور ويب هي ضيفه في منزلي
    Her çiftçiden, kendi kültürüne özgü benzersiz geleneksel teknikleri kullanarak bu çok özel konuğunu yetiştirmesini istedim. Open Subtitles طلبت من كل مزارع أن يربي ضيفه الخاص، بحسب التقنيات التقليدية الخاصة بكل من هذه الثقافات.
    Sen onun evinde bir misafirsin Ve de geçici bir süreliğine. Open Subtitles وانتِ ضيفه في منزلها و من الافضل ان تكوني مؤقته
    Nezaketsiz ev sahibimiz gibi, oldukça ısrar ettim bana babalık haklarını bırakması için kalmaya gelen bir misafir için benim gibi bir görmemiş olsa bile. Open Subtitles لقد كنت مُصرا ً للغاية , و استغليت الكرمالشديدلدىالكونت, حتىيتخلىعن حقهالأبوى... لكى لا يحرج ضيفه
    Başka birinin evinde misafir olmak çok zor olmalı. Open Subtitles من الصعب أن تكون ضيفه في منزل أخرين.
    Şef bizi misafir etmeye davet etti. Open Subtitles وقد دعا رئيس لنا ليكون ضيفه.
    Burası benim evim, o da bir misafir, tamam mı? Open Subtitles هذا منزلي، إتفقنا؟ وهذه ضيفه!
    Büyükbabam baş makalemi çok sevmiş öyle ki beni konuğu olarak bu hafta sonu Allen kampına davet etti. Open Subtitles في الحقيقه جدي أحب التحرير, كثيراً لدرجه أنه دعاني لأن أكون ضيفه في معسكر " آلن " نهايه هذا الأسبوع.
    konuğu 4:00 civarı gitti. Open Subtitles ضيفه غادر في حوالي الرابعة.
    Colum'un şahsi konuğu olarak orada bulunmak zorundasın. Open Subtitles أنتِ ضيفه (كولوم) يجب عليكِ الحضور
    Nasıl iyi olabilirim ki? Birisi ona bir konuk bulabilir mi, lütfen? Open Subtitles هلا وجد احدكم ضيفه ارجوكم ؟
    Anne, bana birkaç saatlik izin lazım. Bugün Milhouse'un doğum günü partisi var ve tek konuk benim. Open Subtitles أمي، أحتاج بضع ساعات استراحة إنّه عيد ميلاد (ميلهاوس) وأنّا ضيفه الوحيد
    Oradan döndü, ve lobide yemekte bir konuğunu ağırladı. Open Subtitles عندما رجع للغداء استقبل ضيفه في الردهة.
    - Dinlenmelisin. Doğru. Sonuçta bu evde misafirsin. Open Subtitles هذا صحيح فبعد كل شئ انت ضيفه فى منزل شخص اخر
    - Tabi ki var gemimde misafirsin, daha önce gelmeliydim. Open Subtitles لا، بالطبع هناك داعي انت ضيفه على سفينتي كان يجب أن أتي مبكراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more