"ضَربَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • vurdu
        
    • vuran
        
    • vurmuş
        
    • çarptı
        
    • attı
        
    • döven
        
    • vurulmuş
        
    1995 yılında Louis kasırgası Barbuda'yı vurdu ve tüm fırkateyn kuşlarının kökünü kazıdı. Open Subtitles في 1995 إعصارِ لويس ضَربَ باربودا , وأبادَ كامل جيلِ طيورِ الفرقاطةِ.
    Ne? Birini özellikle yakalanabileceği bir yerde mi vurdu? Open Subtitles تُفكّرُ هو ضَربَ بتعمد شخص ما أين هو يُمْكِنُ أَنْ يُمْسَكَ؟
    Pennywise'ı vuran diğeriyse duvardaki yarığa saplanmıştı. Open Subtitles في فخِّ البالوعةَ الواحد الذي ضَربَ بينيوايس اوي في الحائطِ.
    Birisini vurmuş, bu doğru mu? Open Subtitles الذي ضَربَ دوني شخص ما. هَلْ ذلك الصدقِ؟
    Tanımlanmayan bir cisim şehre çarptı. Open Subtitles جسم غير معروف مجرد ضَربَ المدينةَ.
    Son birkaç ay içinde, babamın en iyi arkadaşının benim gerçek babam olduğunu öğrendim, eski babam annemin boğazına sarıldı ve onu evden attı,... ailem tek sevdiğim kadın ile olan ilişkimi engelledi... ve onun kadından erkeğe döndüğünü gizledikleri gibi,... bir tanesi de onunla yattı. Open Subtitles في الشهران الماضيانِ، إكتشفتُ بأنّ صديقَ أَبِّي الأفضلِ أَبُّي الحقيقيُ، ضَربَ أَبُّي الكبير السنُ الفضلاتُ خارج أمِّي ورَفضتْها مِنْ البيتِ، خرّبَ أبويُّ علاقتُي مَع الإمرأةِ الوحيدةِ أنا أَبَداً محبوبُ
    Bu da Debo'yu döven kuzenim Craig. Open Subtitles ذلك إبنُ عمي كريج الذي ضَربَ ديبو.
    Maalesef dahası da var, dün öğleden sonra yine Tallahassee'de 38 yaşındaki Cliff Daniels bir kilise merdiveninde bulundu, dövülmüş ve aynı silahla vurulmuş. Open Subtitles لسوء الحظ، هناك أكثر، لأن بعد ظهر أمس، أيضاً في تالاهاسي، المنحدر دانيلز، 38، وُجِدَ ضَربَ وقَتلَ رمياً بالرصاص
    FBI Chris'i vurdu çünkü o bir suçluydu. Open Subtitles ضَربَ مكتب التحقيقات الفدرالي كرس لأنه كَانَ مذنبَ.
    Ama gidip kulüpten bir adamı vurdu. Open Subtitles بدلاً مِن ذلك ضَربَ شاب في النادي.
    Bir ay sonra, klasik bir ehliyet - ruhsat kontrolü için arabasını kenara çekmesi söylendi, ...ve o da iki iyi polisi vurdu. Open Subtitles أصبحَ منزوعاً بعد أكثر من شهر لa إنتهاك مرورِ روتينيِ، وهو ضَربَ شرطيين جيدينَ.
    Şu anda, Yüzbaşı'yı vuran silahın sahibi olan kadının evindeyiz. Open Subtitles الآن، نحن في شُقَّة الإمرأةِ الذي إمتلكَ البندقيةَ الذي ضَربَ القائدَ.
    Eşinizi vuran adamın başta kendisini buraya getirdiğini, ama bir sebepten fikrini değiştirdiğini düşünüyoruz. Open Subtitles نُفكّرُ الرجلَ الذي ضَربَ زوجتَكَ كَانَ يَجْلبُ أولياً ها هنا للمعالجةِ، لكن الشيءَ تَغيّرَ رأيه.
    Oğlumu vuran adamdan mı bahsediyorsun? Open Subtitles أخضر كاسيوس. الرجل الذي ضَربَ إبنَي.
    Bir yerlerde dibe vurmuş olabilir. Open Subtitles هو لَرُبَما ضَربَ قاعَ في مكان ما. كريسي تَقُولُ بأنّه يُريدُ إلى...
    Daha sonra da Bay Holstein'ı da bir mal pazarlığı sırasında... ihtilafa düştükleri için vurmuş. Open Subtitles ضَربَ السّيدَ Holstein لاحقاً أثناء a نزاع على a صفقة مخدّرِ.
    Johnson her neye ateş ediyorduysa, onu vurmuş. Open Subtitles مهما جونسن كَانَ يَضْربُ، ضَربَ.
    Belki de kafasını çarptı ve dolanıp duruyor. Open Subtitles لَرُبَّمَا ضَربَ رأسهَ وهو يَتجوّلُ
    Duvara bir şey çarptı. Open Subtitles ضَربَ الشيءُ الحائطَ.
    Kafasını köşeye çarptı. Open Subtitles ضَربَ رأسهَ في الزاويةِ.
    Oku kim attı? Open Subtitles مَنْ ضَربَ السهمُ؟
    Oku kim attı? Open Subtitles مَنْ ضَربَ السهمُ؟
    Patronu döven Japon sen misin? Open Subtitles أنت الياباني الذي ضَربَ الرئيسَ؟
    Ağzından mı vurulmuş? Open Subtitles هو هَلْ ضَربَ في الفَمِّ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more