"طائرة نفاثة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir jet
        
    • jeti
        
    • jet uçağı
        
    • jet uçağından
        
    • jete
        
    • jetin
        
    Seninle evlenip seni bu delikten kurtaracağım. Onlar... Onlar bana bir jet veriyorlar. Open Subtitles و آخذكي بعيداً عن هنا سوف يعطونني طائرة نفاثة
    Dün gece 4 sularında içinde 5 kişi bulunan özel bir jet Norfolk'un 322 km. Open Subtitles تقريباً في الرابعة صباحاً ليلة أمس طائرة نفاثة خاصة و على متنها خمسة مسافرين
    Peki, jeti bir saatliğine alabilirsin. Open Subtitles حسناً، يمكننيّ ان أحضر لك طائرة نفاثة لمدة ساعة.
    jet uçağı kullanmak istiyorsam bunu yapamam, çünkü bugün uçmak denilen şey, bu düğmelere basmak. Open Subtitles لا يمكن طالما أنني أريد قيادة طائرة نفاثة لأن الطيران الآن ليس سوى الجلوس على مؤخرتك وضغط الأزرار
    Ve sonunda bir jet uçağından düşen donmuş çiş olduğu anlaşılmıştı. Open Subtitles واتضح انه بول مجمد سقط من طائرة نفاثة.
    Bir saat sonra diplomatik bir helikopter onu Osdorp binasından alarak bir jete götürecek. Open Subtitles خلال ساعة من الآن ستأخذه طائرة عمودية ديبلوماسة من أملاك اوسدورب إلى طائرة نفاثة بالانتظار.
    Senin de özel jetin var. Bence adil. Open Subtitles و أنتَ لديكَ طائرة نفاثة خاصة، يبدو أننا متعادلان.
    Yaklaşık 13 km ötede küçük bir havaalanı var... Orada Vatikan'a ait bir jet var. Open Subtitles هناك طائرة نفاثة تابعة للفاتيكان على بعد 13 كم من هنا شمالاً
    bir jet isteyebiliriz. Ne dersin? Open Subtitles يمكننا أن نطلب طائرة نفاثة ما رأيك؟
    Ayrıca nereye istersem beni oraya götürecek bir jet. Open Subtitles و طائرة نفاثة أذهب بها حيث أريد
    bir jet isteyebiliriz. Ne dersin? Open Subtitles يمكننا أن نطلب طائرة نفاثة ما رأيك؟
    Ve beni nereye istersem oraya götürecek bir jet. Open Subtitles و طائرة نفاثة أذهب بها حيث أريد
    Özel bir jeti olan büyük bir şirketin CEO'su olduğumu söylemiş miydim? Open Subtitles هل قلت أنني المديرة التنفيذية لشركة كبيرة لديها طائرة نفاثة خاصة؟
    Nihayetinde onu kullanan antik astronotlar jeti çok sık kullanmadılar, onun yerine seyahat için kristal kafataslarıyla beslemeli tüylü yılanları tercih ettiler. TED مع ذلك، رواد الفضاء القدماء الذين استخدموه لم يسافروا على متن طائرة نفاثة في كثير من الأحيان، بل معظمهم فضل اللجوء للسفر بواسطة ثعبان مريّش مدعوم بجماجم الكريستال.
    "Daire" ye gitmek üzere bir ulaşım jeti alıyorum orada uydu üzerinden saha takımlarını yönetebilirim. Open Subtitles كلّا . سآخذ طائرة نفاثة لأعود إلى "المحور" حتى يكون بإمكاني مراقبة الفرق الميدانية بواسطة القمر الصناعي.
    Daha önce hiç jet uçağı da dememiştim. Open Subtitles لم أقل كلمة " طائرة نفاثة " من قبل
    Bu gerçekten jet uçağı! Open Subtitles هذه حقاً طائرة نفاثة
    Dostum, cebimde yarım milyon dolar olsa kendime kocaman bir jet uçağı alırdım. Open Subtitles يا للهول، لو كان معي نصف مليون دولار، -كنت سأشتري لنفسي طائرة نفاثة كبيرة .
    Ve sonunda bir jet uçağından düşen donmuş çiş olduğu anlaşılmıştı. Open Subtitles واتضح انه بول مجمد سقط من طائرة نفاثة.
    - Bir füze ya da jete göre çok yavaş, helikoptere göre ise çok hızlı. Open Subtitles -إنّها أبطأ من أن تكون صاروخا أو طائرة نفاثة . -وأسرع من أن تكون مروحية .
    Sen istemedin zaten Oliver. Ayrıca artık bir jetin yok. Open Subtitles لم تطلب منّي ذلك يا (أوليفر)، كما أنّك لم تعُد تملك طائرة نفاثة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more