O kadar geniş ki Uçağın uçarak geçmesi tam bir dakika sürüyor. | TED | هو كبير جدًا لدرجة أنه سيأخذ من طائرتك عدة دقائق لتمر من خلاله. |
Sanırım Uçağın tam olarak iki saat önce Vancouver'a iniş yaptı. | TED | أعتقد أن طائرتك قد هبطت منذ ساعتين حرفيًا في فانكوفر. |
Bak ne diyorum, uçağını günde 40 dolara buraya park edebilirsin. | Open Subtitles | دعني أخبرك بإمكانك أن تركن طائرتك هنا مقابل 40 دولار لليوم |
Merdivende güzel bir kadınla tanışmak için uçak kazasından kurtulursun. | Open Subtitles | طائرتك تحطمت و أنت الآن مع إمرأة جميلة في الدرج |
Amiral,şunu da iddia ediyorlar. Uçağınız görev sahası dışındaymış. | Open Subtitles | انهم ايضا يدعون , أدميرال ان طائرتك كانت مكلفه بمهمه , بالطبع |
Uçağın iki saat sonra kalkıyor. Daha valizin hazır değil. | Open Subtitles | طائرتك ستقلع خلال ساعتين ولم تحزم أمتعتك بعد |
Ben unuttum, Jackson, şu anda senin... Uçağın bizi hangi düşmandan koruyacak? | Open Subtitles | نسيت أن أسألك ياجاكسون .. من هو العدو الضي ستحمينا طائرتك منه ؟ |
sen, um-- senin Uçağın düştüğünde, her şeyi bir süreliğine dondurmak zorunda kaldım | Open Subtitles | عندما انت غبت عندما طائرتك هبطت فقدت السيطرة على نفسي وكنت افكر كثيراً فيك |
Sen ve Uçağın, gökyüzünün hangi köşesinde saklanıyorsunuz? | Open Subtitles | في أي زاوية في السماء تختبأ أنت و طائرتك ؟ |
Görünüşe göre Uçağın dolmuş. Aşırı yükleme yapmayalım. | Open Subtitles | يبدو أن طائرتك مليئة، لا أريد أن أحملها فوق طاقتها |
Uçağın orada olsa iyi olur, Mafya Bey. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون طائرتك هناك يا رجل العصابات |
-Lanet olası uçağını yaptım ben. | Open Subtitles | لقد أنجزت طائرتك وقد أقنعت نصف ـ واشنطن ـ لإنجازها |
Lanet olası uçağını yaptırttım ve bunun için Washington'un yarısına lobi yapmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد أنجزت طائرتك وقد أقنعت نصف ـ واشنطن ـ لإنجازها |
Evet, uçağını gördüm. Şu tarafa doğru 1 kilometre kadar uzakta. | Open Subtitles | نعم، رأيت طائرتك إنها على بعد كيلومتر من هنا |
Kuzeye dön. Bizi eve götür. uçak senin. | Open Subtitles | حسنا أدرنا شمالا و أعدنا إلى الكنزل , إنها طائرتك |
Umarım uçak biletin geri iadelidir. | Open Subtitles | لنأمل أن تتمكّني من استعادة سعر تذكرة طائرتك ِ. |
Uçağınız And Dağları'na düşseydi ve Mia ölseydi, onu yiyebilir miydin? | Open Subtitles | لا أستطيع العيش بدونها إن تحطّمت طائرتك في جبال الأنديز وهي ماتت هل يمكنك أن تأكلها؟ |
Uçağınızın askısını kaldırmak yerine, ... ...uçağı yerine park edin. | TED | بدل دفع النقود للإبقاء على طائرتك في حظيرة الطائرات، اركنها في مرأبك. |
Parayla şehirden kaçacaktın fakat Uçuşun iptal edildi, sis kalkana kadar sende kızlarla eğleniyorsun. | Open Subtitles | وانت الان تتسكع في المدينة بالنقود لان طائرتك تأخرت عن الإقلاع وها انت ذا مع هؤلاء الفتيات في إنتظار إنقشاع الضباب |
- uçağına binmemişsin. - Kalıyorum. | Open Subtitles | عيد موؤسس سعيد اذا, ارى بانك لست على متن طائرتك |
Hurda Uçağında inmeye çalışmaktan daha güvende olduğuma eminim. | Open Subtitles | أراهن أن ذلك كان أكثر أماناً من الهبوط معك في طائرتك اللعينة تلك |
Onlardan iyi olduklarını belirten telefonu alınca, Uçağının GPS koordinatlarını alacaksın. | Open Subtitles | و حالما أتلقى اتصال منهم يخبرونني انهم بخير و حينها ستحصل على احداثيات موقع تواجد طائرتك |
Tabiki kendin yaptın... ..çünkü kurallarda var kendi uçağınızı yapacaksınız diyor. | Open Subtitles | بالطبع صنعتها بنفسك لأنها من ضمن القوانين بأنه عليك طي طائرتك الشخصية |
-Bu gece jetini bakıma aldık. -Şu radyodaki böcekleri bulalım değil mi? | Open Subtitles | لقد وضعت طائرتك ضمن برنامج الإصلاح, علينا إصلاح الراديو لديك |
Uçuşunuz saat 20.00'de. | Open Subtitles | طائرتك ستقلع في الساعة الثامنة |
Jack, Hava Kontrol az önce senin uçağından... bir VCI tehlike sinyali almış. | Open Subtitles | جاك)، وكالة الطيران) تلقت إشارة (في سي أي) التحذيرية من طائرتك وهذا يسمح |
Uçurtmanı kaybettin! Bütün gün uçurtma uçurmada iyi eğlenceler sana! | Open Subtitles | لقد فقدت طائرتك أقض وقتاً ممتعاً في طيران الخَيط ، طوال الوقت |