Bu suçları bir tarikat işlemiş olabilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقد بأن طائفة دينية ما قد ارتكبت هذه الجرائم؟ |
Ne onlar, bir tür tarikat mensupları mı? | Open Subtitles | ومن هؤلاء ؟ هل هم من طائفة دينية أو شىء ما؟ |
Etrafta dedikodular dolaşırdı korkutucu tarikat dedikoduları. | Open Subtitles | وكان هناك اشاعة اشاعة مخيفة عن طائفة دينية |
1970'lerde şehrimizde garip bir tarikat akımı oldu. | Open Subtitles | لمدة من الزمن في عام 1970 مدينتا كانت تحت إدارة طائفة دينية غريبة الأطوار , وكل عدة سنوات |
Görevi dini bir tarikata sızmaktı. | Open Subtitles | مهمته كانت أن إخترق طائفة دينية. |
Daha ziyade bir tarikat gibiler, ve zamanın sürekliliği onların satranç tahtası, ve bizim gibiler de onlar için birer yüküz çünkü biz nelerin tehlikede olduğu biliyoruz. | Open Subtitles | إنهم أكثر من طائفة دينية ، و زمن التواصل هو لوحة الشطرنج الخاصة بهم واناس مثلنا هم المسؤولون لأننا نفهم ما هو على المحك |
Hayır, tarikat tarafından beyni yıkanmıştı. | Open Subtitles | لا، لقد حصل على غسيل دماغ من قبل طائفة دينية |
tarikat üyeleri plastik torbalara sarin gazı doldurup şemsiye uçlarıyla delmişti. | Open Subtitles | طائفة دينية حملت أكياس بغازالسايرن و قاموا بثقب الاكياس و علقوها الى مظلات |
Tapınağın Çocukları olarak bilinen bir tarikat. | Open Subtitles | نحن سنأخذكم الآن إلى فرعٍ تابعٍ لنا مع هذه الأخبار المهمة "طائفة دينية تعرف بـ"أطفال المعبد |
Tabi bir tarikat kurmayı düşünmüyorsan ki bu durumda bırak o zaman. | Open Subtitles | مالم تكن تخطط لبدأ طائفة دينية فيهذهالحالة... أطلق لحيتك |
tarikat Gecesi. Tamam millet, tarikat'ın güzel bir bölümünü daha izledik. | Open Subtitles | حسنٌ، جميعاً، حلقة جديدة من "طائفة دينية". |
Yani sen... tarikat dizisinde mi çalıyorsun? | Open Subtitles | إذاً، هل أنتِ تعملين في مسلسل "طائفة دينية"؟ |
Evet, çok sofu dindar bir tarikat. | Open Subtitles | حسناً، إنها طائفة دينية متشددة جداً. |
Hepsi bir tarikat gibi beraber yaşıyorlar. | Open Subtitles | إنهم جميعاً يعيشون معاً مثل... طائفة دينية |
Ama bir tarikat yönetmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أريد تشغيل أحد طائفة دينية. |
Aslında, onlardan biri, buradan çok uzak olmayan Orange Grove bölgesinde bir çeşit tarikat üyesi gibi birşeydi ve maalesef kendini havaya uçurdu, çünkü kimyasalları karıştırıp duruyordu ve hangi kimyasalların en iyi olduğunu bulmaya çalışıyordu. | TED | في الواقع، أحدهم و الذي كان من أتباع طائفة دينية تسكن بالقرب من هنا على " أورانج غرووف"، و للأسف قام بتفجير نفسه لأنه كان يمزج المواد الكيميائية و اكتشاف التركيبة الأفضل الأكثر انفجاراً |
Hayır, hayır. İnan bana tarikat değil. | Open Subtitles | لا، أعدك هذه ليست طائفة دينية |
tarikat gibiler yani. | Open Subtitles | تبدو كـ طائفة دينية |
Sanki bir tarikata üye gibiler. | Open Subtitles | مثل وكأنهم في طائفة دينية |
- Onlar kült olabilirlerdi. | Open Subtitles | أعتقد أنهم ربما يكونوا من طائفة دينية معينة |
Sizler katılmasanız da epey boktan bir mezhebe inanıyorsunuz. | Open Subtitles | تعرفين، أنتم تديرون طائفة دينية قذرة إذا لم أستطع الانضمام |
Mükemmel, tarihte bir tarikattan şutlanan ilk kişi oğlum oldu. | Open Subtitles | تمام ، ولدي الوحيد في التاريخ الذي تم رفضه من قبل طائفة دينية. |