"طارئاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • acil
        
    • acilse
        
    acil bir durum ise, sosyal yardım psikiyatrlarımız var. Open Subtitles ، إن كان الأمر طارئاً لدينا موظّفون نفسيون موظفو الخدمات الإجتماعية ستنتظر لساعات
    Aslında, artık onun için acil durum sayılmaz. Open Subtitles في الحقيقة الأمر ليس طارئاً بالنسبه إليه بعد الآن
    acil iniş için izin istiyorum. Open Subtitles هنا الملازم ـ بن غانن ـ من البحرية الأمريكية أطير مع الطائرة الآلية ـ إدي ـ أطلب هبوطاً طارئاً
    Ama acil. Open Subtitles لم ألحظ أن تصنيف حانات العري كان طارئاً لهذه الدرجة
    Eğer arkadaşınızın durumu bu denli acilse hâlâ neden konuya girmedik? Open Subtitles إن كان الأمر طارئاً من أجل إنقاذ حياة صديقك، فلماذا لم نباشر الأمر بعد؟
    Mesajını aldım. acil bir şey gibiydi. Ben de en kısa sürede geldim. Open Subtitles وردتني رسالتك بدا الأمر طارئاً لذا أتيت بأسرع وقت ممكن
    Bu hasta için acil 3 boyutlu MR çekilmesini mi söylediniz? Open Subtitles هل طلبتِ رنيناً طارئاً ثلاثي الأبعاد لهذا المريض؟
    Buradaki 7. bölümde banyoya giriş için bahsi geçen acil durum tam olarak belirtilmemiş. Open Subtitles القسم السابع هنا, في حق دخول الحمّام في حالات طارئة, لايوجد تخصيص بالنسبة لما قد يشكل طارئاً
    Anladığım kadarıyla acil ihtiyati tedbir kararı talep ediyorsunuz. Open Subtitles كما أفهم منك, أنت تطلبين إنذاراً قضائياً طارئاً
    Yapmam gereken çok acil bir şey vardı ve aklımdan tamamen çıkmış. Open Subtitles لقد نسيت ان هناك امراً طارئاً جداً على ان اقوم به
    Bunun için, saat tam 12 de acil Toplantımız var. Open Subtitles لهذا، علينا أن نعقد اجتماعاً طارئاً في الساعة 12 ظهراً تماماً
    En son ne zaman tıbben acil olmayan bir şey yapmanı istedim? Open Subtitles متى آخر مرة سألت شيئأ منك لم يكن طارئاً طبياً؟
    Doğru şartlar altında iğneleyici davranışların güldürücü olabilir ama bu acil bir durum. Open Subtitles طريقتك في السخرية قد تكون مسلّية في الأوقات المناسبة لها لكننا الآن نواجه طارئاً
    Her neyse, aradılar ve müşterilerimden birinin... ..acil bir toplantı istediğini söylediler. Open Subtitles نعم، على كل حال، إتصلوا بي و قالوا أنهم قد رتبوا إجتماعاً طارئاً بخصوص أحد عملائي
    acil bir aramaydı, zeminde su baskını olabileceğini düşünmüşler. Open Subtitles كان اتصالاً طارئاً وظنوا أن المكان سيغرق بالماء
    - acil durum olmasa aramazdım. Open Subtitles لم أكن سأتصل بكِ ابداً لو لم يكن الأمر طارئاً
    Kapıyı çaldık ama açmadınız. acil bir durum olabilirdi. Open Subtitles لقد طرقنا على الباب ولم تردا كان يمكن أن يكون الأمر طارئاً
    acil olduğunu söylemiştin. Onu tekrar uyutacağını söylemiştin. Open Subtitles قلت أنه كان أمراً طارئاً قلت أنك ستعيده لينام
    acil bir durum sandım ama bahar için planlarını konuşmak istemiş. Open Subtitles ظننت أن هناك أمراً طارئاً لكن هي تحدثت عن خطط قضائنا عطلة الربيع.
    Eğer arkadaşınızın durumu bu denli acilse hâlâ neden konuya girmedik? Open Subtitles إن كان الأمر طارئاً من أجل إنقاذ حياة صديقك، فلماذا لم نباشر الأمر بعد؟
    - Eğer acilse... - Evet, öyle. Open Subtitles إن كان الأمر طارئاً سأتدبر أمري - نعم أمر طارئ -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more