Bu kadar iyiliğin karşısında, ben doğal olarak kötü yönü seçtim. | Open Subtitles | أذاً, كان من الطبيعي أن أكون طالحاً أمام هذا الخير |
Harika bir baba olduğumu düşünüyordum. Ama sanırım kötü bir çocuğa denk geldim. | Open Subtitles | أنا اعتقدت بأني والد صالح ولكني أظن بأني نلت ولداً طالحاً |
Aslı günah olan, hayatı boyunca kötü bir şey yapmamış bir çocuğun beynine tümör koymaktır. | Open Subtitles | الخطيئة.. هي التسبب بورم في المخ لـ... لفتى لم يرتكب شيئاً طالحاً طيلة حياته. |
kötü bir insansanız, cehenneme gidersiniz. | Open Subtitles | ولو كنت طالحاً, فستدخل النار |
Ama kötü biriydi. | Open Subtitles | ولكنه كان رجلاً طالحاً. |
Ama kötü biriydi. | Open Subtitles | ولكنه كان رجلاً طالحاً. |