O bizim yanımızda olduğu sürece asla, asla ve asla başka bir randevu kaçırmayacağım. | Open Subtitles | بألاّ أفوّت موعداً آخر أبداً، أبداً طالما أنّه موجود، أبداً |
Ama nasıl olur? Storybrooke dışında olduğu sürece işe yaramaz, değil mi? | Open Subtitles | ألن يكون عديم الفائدة طالما أنّه خارج "ستوري بروك"؟ |
Sorun yok, Emma. Regina yanında olduğu sürece Pinokyo'ya bir şey olmaz. | Open Subtitles | لا بأس يا (إيمّا)، سيبقى (بينوكيو) بخير طالما أنّه مع (ريجينا) |
Tabii yanınızdaki paraşütçü olduğu sürece. | Open Subtitles | - طالما أنّه مظلّي . -حقاً ؟ |