Kadın balataları sıyırmış ama şahane yemek yapıyor. | Open Subtitles | تلك المرأة هي مجنونة قليلاً لكن طبخها لذيذ |
Yani, bana öyle söylemiştin ama özlediğin şey sadece yemek veya temizlik yapması değildir. | Open Subtitles | فقد قلت لي ذلك ...ربما طبخها أو تنظيفها ليسوا فقط ما تشتاق إليهم |
Bu kadın, tıpkı bir tanrı gibi yemek yapıyor ama 1 gram bile kilo almıyor! | Open Subtitles | المرأة طبخها لذيذ ولكنها لا تزداد رطلاً |
Kötü yemek yapan bir anneyle asla o cüsseye sahip olamazsın. | Open Subtitles | لن تحصل على جسم كذلك مع ام طبخها سئ |
Mutfak dolabında o ördeği bulduklarında canlı canlı pişirmeye kalkmış, korkmuş ve sonuç olarak ördeği bir Çin restoranında yemek zorunda kalmışlardı. | Open Subtitles | حينما وجدوا تلك البطة في الصوان التي حاولوا طبخها قد أصيبت بالرعب .. وعندها حينما وجدوا تلك البطة في الصوان التي حاولوا طبخها قد أصيبت بالرعب .. |
Göründüğü kadar da güzel yemek pişiriyor, Ted. | Open Subtitles | طبخها حلو زيها يا تد. |
Evet. O korkunç yemek yapar. | Open Subtitles | اجل , طبخها سئ |