Kişisel denemem beklediğimden daha zordu çünkü böbürlenmek benim doğamda olan bir şey değil. | Open Subtitles | المقالة الشخصية أصعب مما ظننت، لأنه ليس من طبعي أن أتباهى بنفسي |
İnsanları ısırmak çok kızıp kazayla hatalar yapmak bu benim doğamda var. | Open Subtitles | عضّ الناس، الاستشاطة غضباً لارتكابي أمور شنيعة عن غير قصد، هذا من طبعي |
Ama ben tehditlere boyun eğmem ve oyunu satın almayacağım çünkü Ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | لَكنِّي لا أَستجيب للتهديدات ولن أشتري صوتك ،لأن ذلك لَيسَ طبعي أنا |
Genelde başka erkekler için seviyorum demem, ne bileyim pek bana göre değil sonuçta. | Open Subtitles | لا أقول هذا لرجل عادة ليس من طبعي حقاً |
Bu tam benlik bir hareket. | Open Subtitles | هذا بالكامل طبعي |
Bilmem fark ettin mi ama bu benim tarzım değil. | Open Subtitles | وفي حالة لو لم تعلمي هذا فهذا ليس من طبعي |
Bak, vazgeçmek benim doğamda yoktur. | Open Subtitles | إستمع لي ، ليس من طبعي الإستسلام |
- Bu benim doğamda yok. | Open Subtitles | هذا ليس من طبعي |
Ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | هذا ليس من طبعي |
Ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | اسمعي، هذا ليس من طبعي. |
- Harvey bırak bu işin peşini. - Ben öyle biri değilim. | Open Subtitles | هارفي) إنسَ الأمر) - هذا ليس طبعي - |
Üzülmek bana göre degil. | Open Subtitles | نوبات الغضب ليست من طبعي. |
Hayır, "keşke"ler yok. Ben "keşke" demem. bana göre değil. | Open Subtitles | لا، لم ينبغِ عليّ، لا ألوم نفسي"{\pos(192,220)}، ليس هذا من طبعي" |
bana göre değil. | Open Subtitles | وهذا ليس من طبعي |
Bu tam benlik bir hareket. | Open Subtitles | هذا بالكامل طبعي |
Bu hiç benlik bir şey değil. | Open Subtitles | كلا هذا ليس من طبعي |
Birini korumak benim tarzım değildir. | Open Subtitles | ليس من طبعي أن أُدافع عن أيّ شخصٍ، يا سيّدي. |
Eh benim tarzım olmadığını biliyor. | Open Subtitles | حسنا, نعم, أنها تعلم أنه ليس طبعي. |
Pek benim tarzım değil. | Open Subtitles | تعرفين أن هذا ليس من طبعي |