Tüm insanların eşit olup insanlar arasında sınıf farkı olmaması fikrinden hoşlanmadınız. | Open Subtitles | لم تعجبك فكر أننا كلنا متساويين وأنه لا توجد تفرقة طبقية بيننا |
Angkar farklı bir toplum modeli yaratacak, bunda sınıf farkı olmayacak. | Open Subtitles | أنجكار ستنشئ مجتمعاً مثالياً مميز جداً, دون طبقية |
Bunu bir sınıf sorunu yapma. | Open Subtitles | لا تجعل من هذا الأمر مسألة طبقية |
Genç bir adamken, Faraday dünyadaki en katı sınıf ayrımlarından birinin hüküm sürdüğü bir toplumda, kendini sefaletten kurtardı ve zamanının en meşhur bilimcilerinden biri haline geldi. | Open Subtitles | كشاب في مبتدأ العمر، نشأ (فاراداي) في بيئة من الفقر والتي تعد من أكثر المجتمعات طبقية عرفها العالم |
Prekürsörleri çatıdaki bir PV hücresine, güneş hücresine püskürttüğünüzü ve bunun ışığı toplayan katmanlı bir yapıya kendini düzenlediğini düşünün. | TED | تخيلوا رش المواد الأولية على خلية كهروضوئية، على خلية شمسية، على سطح، وتركها لتتشكل ذاتياً إلى بنية طبقية تحصد الضوء. |
Sol altta deniz suyundan oluşmakta olan bir sedef resmi var. Bu, mineral ve sonra polimerden oluşan katmanlı bir yapı ve bu onu çok çok sert yapıyor. | TED | وفي أسفل اليمين توجد صورة للؤلؤة أم تتشكل من مياه البحر. أنها ذات بنية طبقية تتكون من معادن وبعدها مركب، وهو ما يجعلها متينة جداً جداً. |
Bu olgunun oluşturduğu sorun, ekonomistlerin istihdam kutuplaşması dediği şey, ekonomik merdiven basamaklarının bazılarının çürümesi, orta sınıfın boyutunun küçülmesi ve bizi daha katmanlı bir toplum haline getirme tehdidinin olmasıdır. | TED | يتمثل التحدي الذي تخلقه هذه الظاهرة، ما يُطلق عليه خبراء الاقتصاد استقطاب العمالة، في أنه يمس من الدرجات في السلم الاقتصادي، يقلص حجم الطبقة الوسطى ويهدد بجعلنا مجتمع أكثر طبقية. |