"طبيبِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • doktorun
        
    • dişçiye
        
    Bayan Babcock, doktorun ofisinde olan hiçbir şey kişisel değildir. Open Subtitles الآنسة. ، لا شيء الذي يَحْدثُ في مكتب طبيبِ شخصيُ.
    Muayenehanemi kapatmadan önce genç bir doktorun ilgisini çeker mi diye bakmak istiyorum. Open Subtitles قبل أن أغلق عيادتي، أود أن أتفقدّ ما إذ كانت لا تلاقٍ إهتمام أي طبيبِ شاب
    Çünkü seans ortamında doktorun empatisi romantik bir ilgi olarak algılanabilir. Open Subtitles تَرى، في a مكان علاجّي، a تعاطف طبيبِ يُمكنُ أَنْ يَكُونَ أساءَ فهم كإهتمام رومانسي،
    Bir doktorun işi asla bitmez. Open Subtitles أي عمل طبيبِ مَا عَملَ.
    Çünkü dişçiye her gidişimde biri ölüyor. Open Subtitles لأن كُلَّ مَرَّةٍ أَذْهبُ إلى طبيبِ الأسنان، شخص ما يَمُوتُ.
    Wendy West'in dişçiye gittiği sahnede. Open Subtitles هي في المشهدِ حيث ويندي يَذْهبُ إلى طبيبِ الأسنان غرباً
    Demek ki o yüzden, dişçiye gittiğinde onu uyutmuyorlar. Open Subtitles ولِهذا هم لَنْ ضِعْه للنَوْم في طبيبِ الأسنان.
    dişçiye gidene kadar fark etmiyor bile. Open Subtitles .إنه لم يدركُ ذلك حتى ذهب إلى طبيبِ الأسنان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more