Benden daha iyi bir dişçi, ama sakın bunu söylediğimi ona anlatma. | Open Subtitles | وهو طبيب أسنان أفضل مني لكن لا تقولي له أني قلت هذا |
Mortage ile alınabilecek bir ev, sağlık sigortası kredi kartı, sosyal güvenlik kartı, muhasebeci, dişçi, kendine ait bir yaşam. | Open Subtitles | و 401 ألف , رهن عقاري , تأمين صحي بطاقات أئتمان , الضمان الأجتماعي محاسب , طبيب أسنان عربتك الخاصة |
Ben dişçiydim. dişçi olmaktan gurur duyuyordum. | Open Subtitles | أنا بنفسي كنت طبيب أسنان كنت فخوراً بذلك |
Şimdi çocuklarımıza doğru işlerin peşinden gitmeyi öğretiyoruz, bilirsiniz ve okul sistemi onlara doktor olmak, avukat olmak, muhasebeci olmak, diş hekimi, öğretmen ve pilot olmak gibi şeyler öğretiyor. | TED | الأن نعلمهم أن يلهثوا خلف الوظائف الجيدة والمدرسة ايضا تعلمهم ان يفعلوا ذلك يحاولوا أن يصبحوا أطباء أو محاميين أو محاسب ، أو طبيب أسنان أو مدرس ، أو طيار |
diş doktoru olmak için yaptığın tüm çalışmalardan dolayı parayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | كل تلك السنوات التي درستها لتكون طبيب أسنان لذا أنت تستحق المال |
Aile Dişçisi röntgenleri yolluyor. | Open Subtitles | الإشاعات الخاصه به في طريقها من طبيب أسنان عائلته |
O bir dişçi. Bir dişçiyle çıkmak istemezsin. | Open Subtitles | إنه طبيب أسنان، أنت لا تريدين مواعدة طبيب أسنان. |
dişçi'ye gitmek için anakaraya dönmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد أن تذهب إلى البلده لترى طبيب أسنان ؟ |
Çok isterdim, ama Benjy'nin dişçi ile randevusu var. | Open Subtitles | تعرف اود ذلك لكن بنجي عنده موعد طبيب أسنان |
Ama bir süre sonra o arkadaşlar işe geç gelmeye başlıyorlar, hiç alınmayan dişçi randevuları alınmaya başlanıyor. | Open Subtitles | لكن أحياناً يأتي أعز أصدقائك متأخراً للعمل و يتعذر بمواعيد طبيب أسنان زائفة |
Harvard. Büyü ve bir dişçi ol. | Open Subtitles | و أذهب بعدها لجامعة هارفرد و أكبر و أصبح طبيب أسنان |
Orta yaşlı ülserli bir dişçi kesinlikle şeytani değil. | Open Subtitles | طبيب أسنان بمنتصف العمر لديه قرحة ليس بالضبط شخص شرير |
Orta yaşlı ülserli bir dişçi kesinlikle şeytani değil. | Open Subtitles | طبيب أسنان بمنتصف العمر لديه قرحة ليس بالضبط شخص شرير |
- Gelin ve destekçilerle tanışın. Oxnard'dan çok hoş bir diş hekimi de var. | Open Subtitles | تعالي وقابلي الرعاة هناك طبيب أسنان لطيف جداً من أوكس نارد |
Gördün mü, aslında o bir ortodontist, ama sıradan bir diş hekimi olarak gelmiş. | Open Subtitles | أنظري ،هو في الواقع طبيب أسنان للتقويم و لكنه جاء كطبيب أسنان عادي |
Ve karşımızda da tetik parmağı kaşınan, kleptoman bir diş hekimi. | Open Subtitles | إذاً نبحث عن طبيب أسنان ماهر لديه إصبع إشعال متحمس |
Şanslıyız ki, senin elemanın bir ikiz kardeşi varmış ve şanslıyız ki yeni eleman diş doktoru falan değilmiş. | Open Subtitles | لحسن الحظ أن رجلك كان له أخ توأم ونحن محظوظون ان شقيقه لم يكن طبيب أسنان أو شيء من هذا القبيل |
Bu yüzden Hubert ona kabile Dişçisi derdi. | Open Subtitles | كان هيوبرت يسميه طبيب أسنان السحرة |
Hey, Johnson, berbat bir dişçisin. | Open Subtitles | إسمع يا جونسون، أنت بالكاد طبيب أسنان |
Bu ülkede yaşayacaksan bir dişçiye git de o pis nefesini halletsin. | Open Subtitles | الأفضل لك أن ترى طبيب أسنان لعين بخصوص رائحة فمك التي تشبه رائحة المؤخرة الكريهه |
Buraya gel. Karanlıkta çalışamam. Ben bir dişçiyim. | Open Subtitles | أرجوك، تعالي هنا، لا يمكنني العمل بدون ضوء، أنا طبيب أسنان |
Siyah bir dişçinin benim semtime taşınmak için ne yapması gerekir sizce? | Open Subtitles | هل تعلمون ما يجب أن يفعل طبيب أسنان أسود للانتقال إلى منطقتي ؟ |
Barry, ben Diş hekimiyim. Sana nasıl yardım edebilirim? Biliyorum. | Open Subtitles | باري أَنا طبيب أسنان , ما نوع المساعدة التى يمكن أَن أَعطيك أياها ؟ |
Gündüzleri dişçidir, geceleri ise yıkıcı. Affedersiniz. | Open Subtitles | طبيب أسنان في النهار، ساحقة ليلاً. |
Bir gümüşçü ilk sanayicilerden ve dahası büyük ölçüde takdir edilen dişçiydi. | Open Subtitles | صانع فضيات، أحد رجال الصناعة الأوائل، بل وكذلك... طبيب أسنان ذائع الصيت. |