"طبيعه" - Translation from Arabic to Turkish

• doğasında
• doğası
• doğasından

Kendi kendime, etrafa haber yaymanın gezginin doğasında olduğunu söyledim, ama bütünüyle dürüst olmak gerekirse, diğer herkes gibiydim... büyük bilinmezden korkuyordum... umutsuzca evimdeki huzuru arıyordum.
أخبرت نفسى أن الأخبار المنتشرة كانت جزء من طبيعه المسافر لكن لو كنت صادقاً تماماً

Kendi kendime, etrafa haber yaymanın bir gezginin doğasında olduğunu düşündüm.
أخبرت نفسى أن الأخبار المنتشرة كانت جزء من طبيعه المسافر

Bu insanın doğasında var, ve bunu bana sen öğretmiştin.
هذه طبيعه البشر, وانت من علمني هذا

Endişe verici olan şey şu, ilk aşamadan erişimin doğası gereği bu yasal değil.
ولكن القلق الاساسي هو ان طبيعه هذا الوصول للمعلومات لم يكن بالاساس مشروعا في المقام الاول.

Fransa mutluluk için tam ideal yer, eğer insan doğası duygulara hitap eden herhangi bir şey tarafından mutlu edilebilirse.
فرنسا " بلد بها الكثير تصنع الكثير من السعادة" لو كانت طبيعه الإنسان بأن يصبح سعيداً بواسطة أي شئ يحسسّه بهذا

Fakat cinsel ilişkinin kendini mahvetme doğasından ötürü birey her zaman direnişi yenmelidir.
و لكن على الشخصيه دوما التغلب على المقاومه لأن طبيعه التدمير الذاتي للفعل الجنسي

Şey bence müzik sektörünün değişen doğasından kültürel eğilimlerdeki değişiklikten dolayı ve bir de düşünecek olursanız falan filan falan filan ve tabii ki bir de mutlaka falan filan falan.
حسناً أعتقد أعتقد انه بسبب تغير طبيعه صناعة الموسيقى

- Yani tek kadına bağlanıp kalmak erkeğin doğasında yok.
- حسناً ، إنها ليست من طبيعه الرجل أن يستقر بصبحه إمرأه واحده -

Bu, chi'nin doğasında vardır.
هذه هي طبيعه تشي

Hayır, insanın doğasında var.
لا.. هذه طبيعه الانسان

Tekliflerinin doğası hakkında endişeliyim. Kaynakları hakkında.
أنا قلق بشأن طبيعه مقترحاته ، مصدرها

Başarının yapısı, doğası böyledir.
هذه هي طبيعه الانجاز

İşimizin doğası bu.
هذه هى طبيعه عملى

Ama insan doğası hiç değişmez.
ولكن هناك دائما طبيعه فطريه

doğası böyle.
انها طبيعه الوحش