Hastalarımdan birkaçını 7.00'de bana davet etmiştim ve öylece onları kovamam. | Open Subtitles | لقد دعوت بعض مرضاي على الساعة السابعة ولا أستطيع طردهم. |
Kimseyi kovamam ki. | Open Subtitles | , لا أستطيع طردهم |
Uzmanlar görmezden gelindi. Hatta bazen kovuldular. | Open Subtitles | المستشارين تم تجاهلهم او تم طردهم في بعض الحالات |
Bir yılan. Bir hırsız. O ve adamları buradan kovuldular. | Open Subtitles | ثعبان، لص هو ورجاله تم طردهم |
Orkestrayı kapı dışarı etmişler. | Open Subtitles | لقد تم طردهم ، الفرقة الموسيقية |
- Herkes bir kiliseden kapı dışarı edilmeyi başaramaz. | Open Subtitles | أنهم تم طردهم من الكنيسة |
Okullarından kovulan öğretmenler, öyle olmak zorundalar. | Open Subtitles | هؤلاء تم طردهم من مدارسهم ليس لديهم خيار. |
Geçen yılın erkekleri çoktan yuvadan kovulmuş durumda. | Open Subtitles | أما ذكور السنة الماضيه فقد تم طردهم بعيداً عن العائله |
İmparator değilim ki. Onları nedensiz yere kovamam. | Open Subtitles | لا استطيع طردهم بدون سبب |
Çünkü kovuldular. | Open Subtitles | إنهم تم طردهم |
Tabak kırdıkları için kovulan mutsuz hizmetçiler gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدون كخدمٍ ناقمٍ تم طردهم بسبب كسرهم للأواني الفخرية. |
1900'lü yılların öncesinde annenin yolu Gemini Meclisinden kovulan bir grup cadı ile kesişti. | Open Subtitles | "قبل عام 1900 انضمت أمك لمجموعة سحرة جرى طردهم من معشر (الجوزاء)" |
İnsanlar kovulmuş. Zor zamanlar. | Open Subtitles | والناس يتم طردهم فى أوقات صعبة |