"طرفة" - Translation from Arabic to Turkish

• şaka
• açıp kapayıncaya
• komik
• espri
• fıkra
• kırpma
• şakaydı
• kırpmadan
• esprisi
• kırpması
• kırpmasıyla

Profesör, sadece şaka yapıyor, duyduğumu söylüyordum.
أيها البروفسور , لقد كنت أمزح فقط انني أردد طرفة كنت قد سمعتها

Bu akşam nişanlıma küçük bir şaka yapmak istiyorum.
وهناك شيئا ً آخر أريد أن ألعب طرفة صغيرة على خطيبتي..

Şimdi bana tüm bu suçların işlendiğini ve "bunun bir şaka olmadığı" söylemeden önce birşey söylememe izin verin.
الآن وقبل أن تحس بالإهانه وتقول بأنها ليست طرفة

Sen gözünü açıp kapayıncaya kadar, kızı da öldürürler beni de.
أتفهمني؟ في طرفة عين، سيقتلونها وسيقتلوني،

Olsun, yine de komik.
حسناً ، ولكن مازالت طرفة مضحكة

Postacıyla aramızdaki bir espri.
أجل، إنها طرفة نلعبها مع ساعي البريد. قصة طويلة.

Hayatım boyunca askerdim ben. Hiç fıkra duymadığımı mı sanıyorsun?
أنا جنديٌّ طوال حياتي، أتظنّان أنّي لم أسمع طرفة قطّ؟

Gerçek şu ki senin ilk göz kırpma testinde en yükseği tutturduğunu anlamıştım.
الحقيقة أنني منذ أول طرفة عين عرفت أنك ذو مستوى رفيع

Affedersin, aptalca bir şakaydı.
أنا آسف، هذه طرفة سخيفة

Bir aptal anlayamadığı şeyler hakkında ancak şaka yapabilir.
الأحمق هو من يقوم بتحويل كلّ شئ لا يفهمه إلى طرفة ..

Ama, bu bir şaka değil.
ولهذا فهو يقدّرون ضحككم ولكن هذه ليست طرفة

Bunun bir şaka olmadığını biliyorum.
دعني أقول لك بأني أعلم أنها ليست طرفة

Espirili bir şaka yaparak mı?
أم بطريقة مرحة ؟ ,كأنها طرفة مضحكة جدا؟

Tabii 14 tonluk bir kamyonun soyulmasını şaka olarak algılamıyorsan.
لا، مالم تعتقدين أن سرقة شاحنة 14طن" هي طرفة"

Hudson karı gibi ve değerli Glee kulübü hakkında şaka kaldıramıyor.
(هودسون) بنت لعينة (ولم يستطع تحمل طرفة عن حبيبه نادي (غلي

Çünkü size göre sonsuzluk yalnızca göz açıp kapayıncaya kadar.
لأن بالنسبة لكم جميعاً، "إلى الأبد" ما هي طرفة عين.

Seni neşelendirmek için komik bir şeyler anlatmama ne dersin, Lloyd?
ماذا لو أحكي لك طرفة -للرفع من معنوياتك؟

Hoşuna giden bir espri buldu mu bırakmıyor.
عندما يجد طرفة يحبها , يلازمها

Dün gece işte, Jeffrey, kadınları çok küçük düşüren bir fıkra anlattı.
الليلة الفائتة في العمل أخبر جيفري طرفة عن النساء.

Bir tafata bir göz kırpma süresinde direğe tırmanacak olan.... ...dünyanın en ünlü orangutanı Mao.
... إنتظرنا إذا ... مع أشهر رجل ... الذي سيتسلق هذا القطب في طرفة عين

İyi de o şakaydı birader.
-لا بد أن تلك طرفة يا أخي

Gözünü bile kırpmadan insanları öldürüyor.
سيقتل في طرفة عين

Sadece minicik bir idam mangası esprisi efendim!
إنها مجرد طرفة في فرقة الرماية, سيدي!

Kaplumbağanın göz kırpması kadar önemsiz. Bekle.
لا أمانع البتة ولو بقدر طرفة عين السلحفاة

Bir göz kırpmasıyla her şeyin değiştiği yerler.
إنّها كل تلك الأماكن حيث يتغير كل شيئ من خلال طرفة عين.