"طروادة" - Translation from Arabic to Turkish

• Trojan
• Truvalı
• Trojen
• Troy
• Troyalı
• Troyalı-Altı
• Truva
• virüs

Şehrin her yanına yayılıp doğrudan ana bilgisayarları etkileyen bir Trojan atı yerleştirmişler.
. كانوا مدفونين بفيروس حصان طروادة . والذي يرتد في كل البلاد . من خلال خادم أجهزه الكومبيوتر المصابة

Genç Trojan'ın Dionysus tarafından takip edildiği, parçayı hatırlıyorum.
أتذكر الجزء الذي فيه "طروادة" الصغير, يطارده "ديونيسوس"

Truvalı atlılar, kanıt odasına girebilmek için bir taksinin arka koltuğunun içine saklanmıştı.
الرجل حصان طروادة كان داخل الكرسي مخبأ داخل التاكسي للدخول الى مستودع الأدلة

Tanrı bilir, bir Truvalı gibi yalan attı.
الرب ,وحده يعلم أنه كان يكذب كحصان طروادة.

Ben de Trojen Atı Operasyonu'nun iki mimarını misafir etmekten onur duyuyorum.
و يُشرفني استضافتكم كضيوف لي بصفتكما المصممين الرئيسيين لعملية "حصان طروادة "

Sonra da Champlain Gölü'nden Troy'a büyük sallarla kereste taşımak için anlaşma yapmıştım.
فأخذت على عقد لنقل من كبير الطوافات الأخشاب العادم بحيرة شامبلين إلى طروادة.

Anlaşıldı, anlaşıldı, Burası Troyalı İki.
نداء الشبكة، نداء الشبكة , هنا طروادة اثنان .

Viski-Altı, burası Troyalı-Altı.
ويسكي ستّة، هذا طروادة ثلاثة. مهمّة إطلاق نار.

Dün 12 yaşındaki bir kız öğrenci Truva duvarlarının tam yüksekliğini bildi.
بالأمس رأيت تلميذة في الثانية عشر تعرف مقاييس ارتفاع حوائط طروادة بدقة

Okul yönetimi Trojan'ın güçlü bir mesaj vermediğini düşündü.
لقد قرّرت إدارة المدرسة بأن "طروادة" لم تقُم بإرسال رسالةٍ قوية حول الامتناع

Bir Trojan ile bilgisayarı ele geçirip kodları değiştirmiş olabilir.
بإستخدام حصان طروادة أو بتغيير الرموز

Bu tepegözün, Odysseus'u Trojan Savaşı'ndan dönerken... tuzağa düşürmek için kullandığı kaya olmalı.
حتمًا هذا العملاق الصقلوبيّ العتيّ الذي أسر (أوديسيوس) أثناء عودته من حرب (طروادة).

Bilirsin işte, Aşil'in topuğu, tahta at, Truvalı Helen gibi.
أتعرفين، مثل كعب أخيل، الحصان الخشبي، هيلين طروادة

Tıpkı bir Truvalı'nın kılıcını düşmanının atan kalbine saplamaya karar verdiği zaman ki gibi.
بالضبط مثل ما فعل طروادة عندما قرر أن يغرس نصله إلى آخره داخل قلب عدوه

Buraya geldiğimde Truvalı Helen genç bir kızdı!
عندما أتينا كانت أمّيرة طروادة مثيرة

Trojen Atı'nın sadece bir istihbarat operasyonu olması bekleniyordu.
حصان طروادة كان من المفترض أن يكون مُجرد عملية استخباراتية.

Trojen Atı itiraf edeceksin. Ülkemizin insanları senin ne kadar iki yüzlü olduğunu görecek.
انت ستعترف بشان حصان طروادة دع اهل بلادنا يروك على حقيقتك

Ayağının Trojen Atı'na takıldığını bildirmişti size, değil mi Elenor?
وقال لك انه عرف بشأن حصان طروادة أليس كذلك يا إليانور؟

Yarın Troy sokaklarında yürüyecek ilk adamlar arasında yer alacaksın.
-سوف تكون الاول بين من سيمشون فى شوارع طروادة غدا

Sanırım Menelaus'un Troy'daki Helen'dan hoşlanması gibi bir şey bu.
" أتصور أنه بنفس الطريقة " مينلاوس لديه إنجذاب صغير نحو "هيلين " فتاة طروادة

Crandall, burası Troyalı-Altı.
كراندال، هنا طروادة ستة.

Savaşması için bir yama indirebilirsin ama Truva atını içeren de bu yama.
يمكنك تحميل رقعة لمكافحة تشغيله، ولكن هذهالرقعة هي التي تحتوي على حصان طروادة

Bir tane de virüs gönderdim, böylece monitöründe neler yaptığını görebileceğiz.
أرسلت إليه برنامج طروادة للباب الخلفي حتى يتسنى لنا رؤية ما يفعل بها من على شاشته