Pencereden çıkmış. Yatalak olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد خرج من النافذة ظننك قلتي أنه طريح الفراش |
Test sonuçlarını beklemek zorundayız. Şu andan sonra Yatalak olacak. | Open Subtitles | علينا أن ننتظر نتائج الإختبارات سيكون طريح الفراش من الآن فصاعداً |
Ağır depresyon ve obezite teşhisi kondu ve sonraki 8 ayını bakım evine konulmuş ve Yatalak halde geçirdi. | Open Subtitles | كان يعاني من السمنة وكآبة حادة وأمضى الثمانية أشهر التالية طريح الفراش |
yatakta hasta yatıyor, süt muhallebisiyle besleniyor ateşinden dolayı sürekli rüya görüyor. | Open Subtitles | ألآن كان يسأل عنكِ انه طريح الفراش يتغذى على بودينغ الحليب حالم جدا وغامض بسبب حرارته |
Bizden biri o yatakta şu an yatıyor olsaydı Reuben başarana kadar dinlenmezdi. | Open Subtitles | ان كان احدنا طريح الفراش روبن لن يهدأ حتى يعيد حقه |
Bir aydan fazla oluyor, yataktan kalkamadım onun için ziyaretinize gelemedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ طريح الفراش لما يربو على الشهر |
Öksürük pastillerini hasta yatağında, seyahat ederken, sinemada, ya da kilisede kullanabilirsin. | Open Subtitles | إذاً يمكنك إستخدام حبوب السعال ، عندما تكون طريح الفراش في رحلة السيارة ، في السينما و في الكنيسة |
Yatalak olabilir... en azından 2 haftadır | Open Subtitles | وينبغي أن يكون طريح الفراش لمدة أسبوعين على الأقل |
İşin aslı, birkaç haftadır Yatalak durumdayım ve bu gece orada olamadığım için kesinlikle çok üzgünüm. | Open Subtitles | الحقيقة أنني كنت طريح الفراش لمدة أسبوعين، حسنا، وأنا أعتذر عن عدم تمكني من الحضور الليلة. |
Yatalak hastalar sürekli aynı yerde yatarlarsa ne olur? | Open Subtitles | عندما يبقى يكون المريض طريح الفراش في مكان و احد ماذا تكون النتيجة ؟ |
Yatalak mısın, ayakta mı tedavi görüyorsun? | Open Subtitles | -حسناً، هل أنت طريح الفراش أم تستطيع التحرك؟ |
Babası Yatalak. Annesinin nerede olduğu bilinmiyor. | Open Subtitles | والده طريح الفراش ووالدته هربت |
Soran olursa, Yatalak deden için aldığını söylersin. | Open Subtitles | قل أنها لجدك طريح الفراش |
Yatalak oldum. Savunmasızım. | Open Subtitles | طريح الفراش وعرضة للذهب |
Yatalak uykusuzluk hastaları mesela. | Open Subtitles | مريض طريح الفراش |
Bizden biri o yatakta şu an yatıyor olsaydı Reuben başarana kadar dinlenmezdi. | Open Subtitles | ان كان احدنا طريح الفراش روبن لن يهدأ حتى يعيد حقه |
Ama haftanın sonuna kadar yatakta olacak. | Open Subtitles | ولكن سيكون طريح الفراش للفترة المتبقية من الأسبوع. |
Eski Charlie Brown olsa yatakta karın ağrısı çekip yatıyordu. | Open Subtitles | لو كنت لا أزال بشخصيّتي القديمة لكنت طريح الفراش مع ألم في المعدة |
Kral bir haftadan uzun bir süredir hasta yatıyor. Ondan hiç haber yok. | Open Subtitles | إن الملك طريح الفراش بما يزيد عن الاسبوع |
Bay Selfridge hasta yatıyor ve sizin tek yaptığınız konuşmak. | Open Subtitles | السيد (سلفريدج) طريح الفراش وكل مايمكنكِ فعله هو الكلام. |
Soğuk algınlığına yakalandılar ve hala yataktan çıkamadılar. | Open Subtitles | لقد أصابه البرد ولا يزال طريح الفراش |
Ajan Clarkson bir hastane yatağında, ve vücudunun çoğu üçüncü derece yanıkla kaplı. | Open Subtitles | العميل "كلاركسن" يرقد طريح الفراش في المشفى بحروق من الدرجة الثالثة تغطي معظم جسده. |