düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım. | TED | دعوني أريكم مثالًا حديثًا عما غيّر طريقة تفكيرنا. |
Büyük veri yaşayış şeklimizi değiştirecek, çalışma şeklimizi ve düşünme şeklimizi de. | TED | هذه البيانات سوف تغير طريقة معيشتنا و عملنا و طريقة تفكيرنا. |
Ama ya çocuklarımızın ayaklanma hakkındaki düşüncelerini değiştirirsek? | TED | ماذا لو غيرنا طريقة تفكيرنا في التمرد عليهم |
Bu problem hakkındaki düşüncelerimizin yönünü değiştiren... ... şey olan salınımları kısmaktan behsetmemişler bile | TED | و لم يتحدث حتى عن تقليل الإنبعاثات وهو يعتبر تغيير حاد في طريقة تفكيرنا في تلك المشكلة |
düşünme tarzımızı değiştirmeliyiz, Kardeşim. | Open Subtitles | علينا تغيير طريقة تفكيرنا علينا أن نريح الناس |
Bugün, cezalandırma konusunda düşünce tarzımızı değiştirmek üzerine konuşmak istiyorum. | TED | اليوم أريد الحديث عن التغيير في طريقة تفكيرنا عن التقويم |
Peki, ya bu sohbetlere ilişkin düşünme biçimimizi değiştirsek? | TED | ولكن ماذا لو غيرنا طريقة تفكيرنا في هذه المحادثات؟ |
Bugün hakkında konuşmak istediğim konu babamın durumundaki diğer insanlara nasıl yardım edebiliriz, çünkü kanser araştırmalarına yatırım sağlamak konusundaki düşüncelerimizi değiştirmek zorundayız. | TED | و الذي أريد مناقشته اليوم هو كيفية مساعدة أشخاص كوالدي, لأنه من المهم تغيير طريقة تفكيرنا فيما يتعلق جمع الأموال لتمويل أبحاث السرطان. |
Öncelikli olarak tıp, sağlık ve araştırma hakkında düşünme şeklimizi değiştirmektir. | TED | من المهم تغيير طريقة تفكيرنا عن الطب. والصحة والأبحاث. |
Dilimiz, düşünme şeklimizi ve çevremizdeki dünyayı nasıl gördüğümüzü çevremizdeki insanları nasıl algıladığımızı etkiliyor. | TED | لغتنا تؤثر في طريقة تفكيرنا و كيفية النظر الى العالم ورؤية الناس الآخرين |
Devrim derken, şiddetli ve etkisi uzun sürecek düşünme şeklimizi ve davranışlarımızı etkileyecek değişimlerden bahsediyorum. | TED | بكلمة ثورة، أعني تغييرا جذريا وبعيد المدى في طريقة تفكيرنا وتصرفاتنا-- في طريقة تفكيرنا وطريقة تصرفاتنا. |
Neden? Çünkü araştırmalarımda dünyayı gerçekten değiştiren insanların, yaşama ve düşünme şeklimizi değiştiren insanların, ilk başta ve çoğu kez reddedilen insanlar olduğunu öğrendim. | TED | لماذا؟ لأني وجدت في بحثي أن الأشخاص الذين يقومون بتغيير العالم الذين يغيرون من طريقة تفكيرنا ومعيشتنا، هم الأشخاص الذين قوبلوا برفض مبدئي وعنيف في أحيان كثيرة. |
Yazılımı astronotları aya ilk kez yönlendirdikten 47 yıl sonra teknoloji hakkında düşünme şeklimizi değiştirdiği için Başkanlık Özgürlük Madalyası ile ödüllendirildi. | TED | وبعد 47 عاماً من تطوير هذه البرمجية ومساعدتها رواد الفضاء على الوصول إلى القمر تم تكريم هاميلتون ومنحها ميدالية الحرية الرئاسيّة لتغيير طريقة تفكيرنا تجاه التكنولوجيا. |
Gerçekten de her şey hakkındaki düşüncelerimizi değiştirecek. | Open Subtitles | انها حقا سوف تغير طريقة تفكيرنا حول كل شيء |
Gerçekten de her şey hakkındaki düşüncelerimizi değiştirecek. | Open Subtitles | وسوف تغير حرفياً طريقة تفكيرنا عن كل شيء. |
Büyük Yangın'dan sonra, bir numaralı düşman orman yangınları oldu ve böylece toplumda, orman yangınları hakkındaki sonraki 100 yıl boyunca sürecek olan düşünce tarzı şekillenmiş oldu. | TED | نتيجة للحريق الكبير أصبحت الحرائق البرية عدو العامّة الأول وهذا ما شكّل طريقة تفكيرنا تجاه حرائق الغابات في مجتمعنا في المئة عام القادمة |
Kazanmak istiyorsak, düşünme tarzımızı değiştirmeliyiz. | Open Subtitles | إذا أردنا الفوز علينا تغيير طريقة تفكيرنا |
Her şeyin başında ise, düşünme tarzımızı. | Open Subtitles | وفوق كل شيء، طريقة تفكيرنا. |
Fakat çatışmaya ilişkin düşünce yöntemlerimizi ve karşı karşıya kaldığımız seçimleri değiştirmenin zamanı geldi. | TED | لكن الوقت قد حان لاعتراض طريقة تفكيرنا تجاه الصراع، وما لدينا من خيارات لمواجهته. |
Sinirsel bir arayüze ihtiyacımız vardı, sinir sistemimize ya da düşünce mekanizmamıza bağlanacak bir yol bulmalıydık ki kolların kontrolü doğal olsun, sizde ve bende olduğu gibi. | TED | حسناً إننا بحاجة إلى واجهة عصبية ، علينا إيجاد طريقة للربط بالجهاز العصبي أو طريقة تفكيرنا لكي تكون الحركة طبيعية ، وبديهية و عفوية ، مثلما هي الحال لديكم ولدي. |
Tecrübelerime dayanarak inanıyorum ki; düşünce tarzımızı değiştirdiğimizde yeni olasılıklar ve gelecekler yaratırız ve hapishanelerin farklı bir geleceğe ihtiyacı var. | TED | أنا أؤمن، وخبرتي تخبرني، أننا عندما نغير طريقة تفكيرنا نخلق احتمالات جديدة، أو مستقبلًا جديدًا والسجون تحتاج إلى مستقبل مختلف. |
Nerede yanlış yaptığımı düşünmem, Dünya ve Ay hakkında düşünme biçimimizi tamamen değiştiren bir keşfe yol açtı. | TED | لكن ما اقترفتُه من خطأ أدى إلى اكتشاف غيّر تمامًا طريقة تفكيرنا بالأرض والقمر. |
Böylece düşüncelerimizi 180 derece değiştirdik ve yeni olasılıklar bakmaya başladık. | TED | إذا غيرنا طريقة تفكيرنا بصورة مختلفة تمامًا وبدأنا بالبحث عن احتمالات جديدة |