"طريقة جيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi bir yol
        
    • güzel bir yol
        
    • iyi yolu
        
    • bir yolu
        
    • doğru şeyi yapmıştım
        
    • hoş bir yol
        
    • iyi bir yöntem
        
    Elimizde bulunan aşırı miktarda esrardan kurtulmak için iyi bir yol. Open Subtitles ستكون هذه طريقة جيدة للتخلص من كل القنابل التي نكذب حولها.
    Belli ki uyuşturucu ticaretinden gelen parayı aklamak için iyi bir yol. Open Subtitles في أفلام حركة منخفضة الميزانية مما يبدوا واضحاً أنها طريقة جيدة جداً
    Kendini çıIdırtmak için güzel bir yol. Open Subtitles طريقة جيدة لتدفعي بنفسك إلي الجنون . هذا هو الحال
    Bana sorarsan, birini incinmek için gerçekten güzel bir yol. Open Subtitles لو سألتيني , فأعتقد أنها طريقة جيدة جداً لتتأذي
    Ayaklanma çıkartmanın en iyi yolu suçu bir zenciye yıkmaktır. Open Subtitles طريقة جيدة لبدء شغب آخر هو لوم رجل أسود بالجريمة
    Sabahları şarap içmek değişimi göstermenin pek güzel bir yolu değil. Open Subtitles أن شرب الخمر في الصباح ليست طريقة جيدة لإظهار ذلك الإصلاح
    O zaman doğru şeyi yapmıştım. Open Subtitles هذه طريقة جيدة للموت
    Ama tabi eyalet savcılığı yarışını geride bırakman için iyi bir yol. Open Subtitles و لكن بالطبع ؛ إنها طريقة جيدة لوضع إنتخابات النيابة العامة خلفك
    Yani eğer dünyayı anlamakla ilgileniyorsanız insanların kendilerini nasıl eğlendirdiklerini gözlemlemek başlamak için iyi bir yol. TED وهكذا، إذا كان لديك أي إهتمام لفهم العالم، فالبحث عن كيفية ترفيه الناس عن أنفسهم هي في الواقع طريقة جيدة جداً للبداية.
    Bence bu insanlara gayda derslerinin faydalı olduğunu ispatlamak için iyi bir yol olacak... Open Subtitles ستكون طريقة جيدة ليعرف الناس تتطور عزفي على الآلة الموسيقية
    Birkaç günlüğüne birşey saklamak için iyi bir yol. Open Subtitles انها طريقة جيدة لإخفاء الأشياء بضعة ايام
    Sen çok ama çok iyisin ve iş için yaptığın şey her neyse geçimini sağlamak için iyi bir yol olmasa gerek, anlatabildim mi? Open Subtitles أنتِ بارعة و ما تقومين به من أجل العيش ليست طريقة جيدة, تعلمين؟
    Önemli değil. Ne de olsa uyanmak için güzel bir yol. Open Subtitles إنسي ذلك , على أي حال إنها طريقة جيدة للاستيقاظ
    Nasil ölecegimi hiç düsünmemistim ama sevdigin birisi için can vermek ölmek için güzel bir yol gibi görünüyor. Open Subtitles لكن الموت من أجل شخص أحبّه تبدو لي طريقة جيدة للموت
    Nasil ölecegimi hiç düsünmemistim ama sevdigin birisi için can vermek, ölmek için güzel bir yol gibi görünüyor. Open Subtitles لم أكترث كثيراً لكيفية موتي لكن الموت لأجل شخص أحبه بدت لي طريقة جيدة للموت
    O kongreye gidip Başkan'ı sorgulamak bunun bir daha olmamasını sağlamanın en iyi yolu. Open Subtitles حسنا, ساذهب لذلك الاجتماع وأستجوب الرئيس طريقة جيدة للتأكد أن هذا لن يحدث ابدا
    Aynı zamanda da papağan humması kapmanın en iyi yolu. Open Subtitles وهي أيضاً طريقة جيدة لإلتقاط العدوى و التي تعرف بداء الببغاء
    - Boşa yakıt harcamanın en iyi yolu. - Çılgın! Open Subtitles تلك طريقة جيدة لإهدار الوقود مجنون
    Sabahları şarap içmek değişimi göstermenin pek güzel bir yolu değil. Open Subtitles أن شرب الخمر في الصباح ليست طريقة جيدة لإظهار ذلك الإصلاح
    Ne bulursak test edeceğiz ama sapla samanı ayırmanın bir yolu yok. Open Subtitles سنفحص ما لدينا لكن لا توجد طريقة جيدة لفصل الغث عن الثمين
    O zaman doğru şeyi yapmıştım. Open Subtitles هذه طريقة جيدة للموت
    - Susmasını sağlamak için ne hoş bir yol. Open Subtitles - طريقة جيدة لجعله يتكتم.
    Kurbanı fark edilmeden ortadan kaldırmak için iyi bir yöntem. Open Subtitles إنها طريقة جيدة للتخلص من الجثة بدون ان يكشف أمرهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more