Bunu söylemenin kolay yolu yok. Bu yüzden doğrudan söyleyeceğim. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا سآتي به فقط |
Bunu söylemenin kolay yolu yok, o yüzden direkt söylüyorum. | Open Subtitles | ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا ساقولها وحسب |
Tamam, bak bunu söylemenin kolay yolu yok. | Open Subtitles | ...حسنًا، انظرِ لا توجد طريقة سهلة لقول هذا |
Bunu söylemenin kolay yolu yok. | Open Subtitles | لاتوجد طريقة سهلة لقول هذا |
Bunu söylemenin kolay bir yolu yok fakat evliliğimiz artık mahkemede yürütülüyor. | Open Subtitles | ليست هناك طريقة سهلة لقول هذا لكن زواجنا شارف على الإنتهاء |
Bunu söylemenin kolay yolu yok. | Open Subtitles | لا توجد طريقة سهلة لقول هذا. |
Bunu söylemenin kolay bir yolu yok. Öylece söylüyorum o yüzden: | Open Subtitles | لا توجد طريقة سهلة لقول هذا , لذا فقط سأقوله |
Bunu söylemenin kolay bir yolu yok o yüzden direk söylemek zorundayım. | Open Subtitles | حسناً ، ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا لذا سأقوله مباشرة |
Bak bunu söylemenin kolay bir yolu yok ama buna bir son vermeliyiz. | Open Subtitles | انظري ليس هناك طريقة سهلة لقول هذا، لكن يجب علينا أن نتوقف |