Sanırım bu hepimiz için akıl sağlığımızı korumanın ve bu çılgın saplantılı durumu kayda değer bir amaca yönlendirmenin bir yolu, çünkü bu yalnız bir yol. | TED | أعتقد أنها طريقتنا للحفاظ على استنارة العقل والإحساس بالجوهر، في هذا الهوس المجنون، لأنه يمكن أن تكون وحيدًا. |
bizim endüstrimizde, burada farklı ya da benzersiz bir şeye bakıyor değiliz, toplumumuzu ve yaşam tarzımızı daha normal yapmak için hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | في صناعتنا , نحن لانبحث عن شيء مختلف أو فريد هنا علينا أن نكون مستعدين لجعله أكثر طبيعية في مجتمعنا وفي طريقتنا للعيش |
- Evet. Küçük kan izleri. - Onu izlemek için bir yolumuz var. | Open Subtitles | رذاذ من الدماء ولدينا طريقتنا لإقتفاء أثره |
-Ne yapmak üzere olduğunu kesinlikle biliyorum. -Savaştayız! Bu bizim yöntemimiz. | Open Subtitles | أنا أعرف بالضبط ماهو نحن في حرب على طريقتنا |
Ancak onu kullanış şeklimiz çok uzun bir yolda çok hızlı araba sürmek gibi, arabanın içindesiniz gaz pedalına sonuna kadar basıyorsunuz, frene basmak zor olacaktır. | TED | ولكنّ طريقتنا التي نستعملها مماثلة كثيرا للقيادة في طريق طويل بسرعة فائقة، وأنت في سيارة دواسة وقودها مضغوطة بالأرضية، انه صعب نوعا ما بلوغ دواسة الفرامل. |
Konsolosluktakilerle irtibat kurmamızın tek yolu teleks. | Open Subtitles | طريقتنا الوحيدة بالاتصال بالخارج الان هي ببعث التلغرافات عن طريق القنصلية |
Başarmamızın tek yolu bu. Bunu istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنها طريقتنا الوحيدة للنجاح إنكِ تريدين هذا، أليس كذلك؟ |
Değişikliğin tek yolu gençlere ulaşmak ve onlar televizyon izliyor. | Open Subtitles | طريقتنا الوحيده للتغيير هو التعامل مع الجمهور الشبابي و الشباب يشاهدون التلفزيون |
Dünya şimdi sistemimizi, yaşam tarzımızı korumak için savaşıyor. | Open Subtitles | العالم يُحارب الان لكى يحمى نظامنا ، طريقتنا فى الحياة |
Dünya şimdi sistemimizi yaşam tarzımızı, korumak için savaşıyor. | Open Subtitles | العالم يُحارب الان لكى يحمى نظامنا ، طريقتنا فى الحياه |
Bunlardan birinden yaşam tarzımızı aldık. Ama asıl soru.... .... hangisinden? | Open Subtitles | ومن احدها, ورثنا طريقتنا في الحياة والسؤال هو |
İşte bu. Tam olarak bu. Giriş yolumuz bu. | Open Subtitles | هذا صحيح, هذا صحيح هذه هي طريقتنا بالدخول |
Bu bizim Rio'ya gitmek için tek yolumuz. | Open Subtitles | أنها طريقتنا للهرب لنغادر الى ريو دي جانيرو |
Kimin tavuk olduğunu öğrenebileceğimiz kendi yöntemimiz var. | Open Subtitles | لدينا طريقتنا الخاصة, لاكتشاف من هو الجبان حقاً |
Böylece bu bizim tasarlama yöntemimizi yeniden düzenleyecek. | TED | وهذا سيعيد تنظيم طريقتنا فى تصميم الأشياء. |
İsimleri telaffuz şeklimiz müthiş bir şekilde değişiyor. | TED | إن طريقتنا في نطق وتهجئة الأسماء تختلف بشكل كبير. |
bizim yöntemimizle yapacağız yoksa sen dışarda kalırsın. | Open Subtitles | سنفعلها على طريقتنا أو ستخرجين من اللعبة |
Bundan böyle işleri bizim yolumuzla yapacağız. | Open Subtitles | حسناً من الآن فصاعداً، ستقوم بأعمالك على طريقتنا |
Biz sorunları böyle çözmeyiz. Hiçbirimiz önemsiz değiliz. | Open Subtitles | لا، ليست هذه طريقتنا ولا واحد منّا |
Dünya her geçen gün hız kazanıyor ve karmaşıklaşıyor, biz de çalışma şeklimizi değiştirmek durumundayız. | TED | يزداد العالم سرعة وتعقيدًا، فنحن بحاجة إلى إعادة تشغيل طريقتنا للعمل، |
Bugün karşımızda duran şu kadın gibi o da yaşam biçimimizi tehdit ediyordu. | Open Subtitles | لأنه كان خطر إلى طريقتنا في الحياة، مثل امرأة الذي يقف أمامنا اليوم. |
İşler bizim tarzımızda olacak. | Open Subtitles | عليك أن تكون وديّ, وتفعل الأشياء على طريقتنا |
Yaklaşımımız tıp asistanımızla başladı. Kendisinin lise seviyesinde eğitimi vardı ama halkı tanıyordu. | TED | طريقتنا بدأت بطبيبتنا المساعدة وهي شخص تدرب حتى مستوى جي إي دي لكن لديها معرفة بالمجتمع |
Burada, Quitters şirketinde yöntemlerimiz çok köklüdür. | Open Subtitles | طريقتنا هنا فى شركة كويتيرس متطرفة الى حد ما |
Cool yürüme, konuşma, giyim ve tavırlarımızı basit taklitlerinizden bahsetmiyorum bile... | Open Subtitles | بصرف النظر عن تقليدكم لنا في حسنا الفكاهي، طريقتنا في المشي، الحديث، اللبس، و التأنق. |